Sarının en kırgın tonuyla başlar veda,
Gökyüzü eğilir toprağın fısıldadığı sırra.
Her dal, bir hafıza gibi taşır geçmişi,
Ve yapraklar…
Usulca dökülür zamana.
Sükûtun mevsimidir sonbahar,
Ne tam gidiş ne de kalışın adı konur.
Yalnızlık, ince ince serilir dallara,
Ve rüzgâr,
Bir ömrü sessizce savurur durur.
İnsan da doğa gibi,
Bir gün sararır içinde tuttuğu her şey.
Adını anmadığı vedalar büyür,
Yüzünde gülüş, İçinde eksilmedir bazen.
Sonbahar,
Ne zamandır sadece mevsim değil.
Bir ayrılık usulü,
Bir suskunluk dili,
Ve belki en çok,
Bir kalış biçimidir gidenlerden.
Kırık dökük umutlar gibi serpilir yere,
Her yaprak bir veda, her renk bir hikâye.
Göğün gri örtüsünde kaybolur zaman,
Ve yorgun yıldızlar düşer usul usul o an.
Kışa hazırlanır doğa, yavaş yavaş susar,
İçimizde bir boşluk, adını koymaz anlar. Sonbahar,
Hem bir son, hem bir başlangıç saklar.
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 17:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!