Son söz söylenmedi
Günün son damlaları yağarken zamana,
Çoban kavalında içli bir ezgi.
Mavi erguvan dallarda vurulur bir güvercin
Düşer seher yeli kokulu topraklara
Kanatlarında yarım kalmış bir gökyüzü.
Düş tarlalarında terli gömleğiyle dolaşırken insan
Son sözü söylenmemiş bir sevda var ufukta
İsyan damarı çatlamış küheylanlar ardında
Yeni yetme anlar çiğnenir çayırlarda
Islığı bir şeyler anlatır seher yelinin
Çınar ağacı kovuğunda bir tırtıl böceği,
Telaşsız adımlarla kemirir çıban düşmüş dalları
Derin bir uykudan uyanmışçasına
Omzumun üstünden kayıyor bulutlar
Kahpe bir kurşun yakalıyor karacayı
Gözyaşı kirpiğinin ucunda takılmış
Daha bitmedi diyen son bir bakış.
Eksik bir şey var bu armonide
Soğan kokulu tarlalardaki başaklar.
Toprak direniyor inadına
Ay, şavksız bir gemici feneri
Ucundan dişlenmiş sıcak bir somun ekmeği
Hep bir ağızdan konuşur gibi,
Arar gibi daha tanımlanamamış bir anlamı
Kayıp giden yıldızlar geriye bakamıyor
Ve tutamıyor sonsuzluk yıldızların ellerinden
Kör bıçakla kesilen bir boğaz gibi,
Usul ve asil bir acının gölgesinde
Ayağa kalkmaya çalışıyor hayat.
Daha ölmedim,
Son söz söylenmedi diyor
Kızıllığın koynunda uyanan gün
Yılmaz BOZAN
29-11-2010 MARAŞ
Yılmaz BozanKayıt Tarihi : 8.1.2011 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!