ilkyazdan kalma bir ömür serpintisinde
sokağın bitiş anını gözlemeksin...
bakmayı unuttuğun göğün yüzüydü
boşluğuna oyuncaktan ölümler dizdiğim
doğal abaküsüm gördüğüm...
kayan her yıldızla ömür gibi şaşkın
ve hep en başında kördüğümün...
şehrin köşeleri mülteci çocuklarla mevsimsiz
zaman
yuvarlak acılarla kendinden beriye yolcu
ihtiyar bir ağacın anısına sığınıp
gözlerimi tanrıya dinlendiriyorum
yürümeyi unutmuşum
bir anne kalbi ver bana...
yaşadığım tüm evler birleşti
sokağıma...
yürüdüğüm yollar ardı ardına ekli
şafağıma...
tükettiğim zaman bir ana sığdı
umuduma...
içtiğim suları doldurduğum çukurda
balıklar boğuldu
uzaklığıma...
sevdiğim çocukların muştusu
kapımda görünmez bir gül gibi...
yalnızlığıma...
gün bitti
gittin demiyorum hiç...
güneş ilk defa yıkıldı böyle üzerime
apartmanlar pencelerinden yaralı
komik gelmiyor artık kimseye yalnızlığım...
kuşlar son ağıtını yakmakla yoğun
meçhul yolcunun...
adımlarım kehkeşanlara yalaka
ve aklım fikrim hep o anda...
çöl iklimleri alıyorum
akşamları üzerime
sabahları hasretim uzak denizlere iddialı
gerekçemde hep o...
siz mutluluğa ömreyleyip
zaman devşirmekle meşhur insanoğlu
benim niyetim kör kuyudaki
son soruyla sorguda...
Kayıt Tarihi : 6.12.2016 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!