Karşı tepelerin kızılımsı yamaçlarında
Ürkek bir ceylan sürüsü, ya da delice koşan
Bir lokomotif buharı gibi soluyan kısraklar...
Dağların başında kar yağmakta şimdi.
Yorgun bir yazın yorgunluğu var üzerinde tabiatın.
Kara bulutlar yuva edinmiş adeta semayı,
Yağdı yağacak derken dökülüyor damlalar.
Soba borularından tütüyor dumanlar
Bir dağ köyünde.
Tabiat adeta sus pus olmuş.
Bir tablo gibi duruyor önümde sonbahar.
Dökülen sararmış yapraklar ayrılığı anımsatıyor.
Bir üşüme sarıyor bedenimi, titriyor ellerim.
Dağları düşünüyorum şimdi, heybetli ve yalnız.
Sonra bir dağ oluyorum, başı dumanlı.
Kurt sürüleri uluyor eteklerimde.
Şimdi diyorum, şu tüten bacalı evlerin birinde
Otursam baş köşeye sofranın,
Önümde ocaktan yeni inmiş, buharı üstünde tarhana çorbası...
Ve dağılıyor önümde sis perdesi,
Uyanıyorum derin uykulardan, uyulması gereken bu anda.
Bir tablo gibi duruyor önümde sonbahar.
Eksik, yarım, mağrur, gururlu, soğuk, sıcak...
Ve yağıyor üzerime sararan hazan yaprakları.
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!