İşte inişlerim- çıkışlarım,
ve hayatın buğusuna
bulanmış
bir mavidir
benim tabiatım.
Uzuyor
gökte gün
gecede sen uzuyorsun.
Vurdukça sonsuzluğuna
zamanı kenetleyen
Rüzgar mı bu
Tortularla uğraşsın.
Can dalım
Gelirken ateşiyle gelmiş
külüyle degil.
Issızlığında ayaza durmazken,
Çizgilerin ardı sıra,
Takılır giderim ben.
Mor umutların kırıntısında,
Ciseleyerek düşerim ben.
Düşe güz düşer,
Ufuk perdedir,
İmgeler kırılıyor
Gün sana kapanırken.
Vuruldukça
hayaldeki giz
Sözcükler kırılıyor
avuçlarında.
Hazan üzerimize eğilmişti,
Geçit vermiyordu.
Bu sırada
Ben gündüze yazmıştım her şeyi.
Sen
Geceye bakıp,
Ne fayda,
Sızdırılmış zamanın,
köhne penceresinden
her zamanın,
bir yol çizer.
Sensizlikte
sadece
kırık dökük mısralar yazılır
buğulu camlar üstüne.
Çelimsiz ve yok olmaya hazır.
Her şey ama her şey
Yağmur siluetin,
En saf halin,
Efil efil vurur şavkına.
Ne nevbahar, boran-kar
Ki yaprağın benzemiyor
sönmüş rengine.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!