Alacagöl kıyısında büyüyen yelçin otları,
hiç anlatılmadı şiirlerde—ben anlatayım:
Sessizliğin göğsüne düşen bir mavi çentik gibi
kıpırdanır düşsel bir serinlik.
Gözlerin,
tülbent bir kuyuya dönüşüyor bakarken;
içinde unutulmuş dualar var—
ve her dua bir çamurgezginin soluk ayak izi.
Ayın palto giydiği gecelerde
usulca yürür zihnimin içindeki zarfkıranlar.
Onlar ki her mektubu kokusundan tanır,
ve her cümleyi bir kırılganlıkla mühürler.
Ben,
tökezleyen bir yankıyım çoğu zaman,
güz mevsimine sıkışmış bir ışık ürpertisi.
Adım: telaffuzu zor bir huzur.
Ve sen,
adını bilmediğim bir çiçeğin beklenmedik açılımısın
rüzgârsız bir akşamüstü.
Sözcükler yetmediğinde
“filkadeh” derim sana—anlamı yok belki,
ama anlam bazen sadece bir bakışın
dilini unutan tarafında gizlidir.
Ve biterken şiir,
hiç başlamamış gibi susar içimde:
taze bir serap gibi—dokunsan dağılır.
Kayıt Tarihi : 8.4.2025 21:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!