Minik minik elleri
pembe sarı dünyası var onların
onlar birer çocuk, gözleri boncuk boncuk
sorun onlara sokak kaldırımlarını
Sirkeci, Haydarpaşa Tren Garını.
Onlar nerelerde yok ki,
kömürlü tren vagonlarında
köprü altında,vapur koridorlarında
cami önünde, iskele meydanlarında.
Bedenleri küçük, ama dağ gibi yük var sırt larında
yağmurlar gözyaşı, kar taneleri yatak yorgan olmuş onlara
karanlık sokaklar mekan,otobüs durarakları çöp vidonları
ekmek kapısı olmuş,bu sokak çocuklarına.
Elleri nasırlaşmış,yüzlerinde umutsuzluk ifadeleri
çıkarcı çevreler peşinde,acımasızca sömürülen körpecik bedenleri
ekmek parası için soğuklara,sıcaklara acılara
göğüs geren minicik serçe kuşları.
Onlar işte onlar birer sokak çocukları
bakışlarından okunur tüm acıları
bülbülün güle yandığı gibi, çırpınıyor yürekleri
betonlaşan kent sokaklarında, inleyen çıplak ayakları.
Onlar birer kahraman birer sanatçı
sinema afişlarında
henüz umutları tükenmemiş gelecek baharlarında
karınları tok, sıcacık bir yuvanın özlemi var düşlerinde.
Bunlar sokak çocukları
deniz mavisi gözleri
yosun tutmuş elleri ayakları
şu amansız kent sokaklarında.
Siz rüzgârların sesini,zemheri ayazları onlara sorun
siz gökteki yıldızları, mehtabın doğuşunu onlara sorun
siz karanlık geceleri,sessizliğe bürünen baykuşları onlara sorun.
ve açlığın sefalettin,merhametsizliğin acısını onlara sorun.
Onlar işte onlar sokak çocukları
deniz mavisi gözleri
yok edilmiş,sömürülmüş tüm ümitleri
yüzlerinden okunur sert rüzgârların bıraktığı izleri
işte onlar onlardır sokak çocukları.
Kayıt Tarihi : 7.10.2009 23:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!