Soğuk bir Konya sabahı…
Sonbahar,
Süpürüyor sokakları.
Güneş kendini
Akşamüstlerinin sarhoşluğunda unutmuş
Ve bulamamış arayan çocuklar,
Ne güneşi ne de mutluluğu…
Donmuş hayaller sokak ortasında.
Birden
Bir damla düşüyor gökyüzünden,
“Sevdiğim bulutlara saklanmış, ağlıyor”
Ve bir yaprak başkaldırıyor rüzgara,
Direniyor düşmemek için dalından.
Çıplak ağaçlar üşüyor…
Sonra
Kuşlar geçiyor…
Kimi güvercin, kimi kırlangıç, kimi serçe.
Mutluluğu kaçırıyorlar
Uzak ama sıcak şehirlere.
Bir tramvay ziliyle irkiliyor sokaklar
Bir tramvay yine başlatıyor ayrılıkları.
Soğuk,
Bulutlar, sokaklar,
Ayrılıklar, özlemler, sonbahar,
Hayat soğuk…
Hatta bir yanılgı imiş
Sıcak sandığımız güneş bile soğuk.
Solmuş yaprakları çiçeklerin
Az daha yaşatmaya çalışıyorlar
Canlarını,
Donmuş direklerde silik ışıklar
Fabrika ışıkları gibi,
Sarı ve soğuk.
Çiğ taneleri kalmış
Kirpiklerinde çamların.
Ruhunu ve bedenini çoktan
Soğuğa terk etmiş güzel doğa.
Sadece bir rüya imiş,
Sıcaklığını özlediğimiz gülüşler bile soğuk.
Soğuk kuşlar,
Soğuk sokaklar,
Soğuk insanlar,
Özlemler, sevinçler, kavuşmalar,
Hayat soğuk.
Soğuk soğuk yine soğuk…
Hatta bilinen herşey yalanmış
Sıcak bildiğimiz yürekler soğuk…
Bir tramvayın soğuk zil sesiyle irkiliyor sokaklar
Ve bir tramvay yine başlatıyor ayrılıkları.
Konya, 1994
Erol KanoğluKayıt Tarihi : 7.1.2017 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!