İnanmazdım oysa
İlk görüşte aşık olmaya
Ama oluyormuş.
Hem de bal gibi oluyormuş
Parasızlık yüzünden okulu yeni bırakmıştım
Daha doğrusu okuldan atılmıştım
İş arıyordum
Eşe dosta haber vermiş
Ama hiçbirinden olur cevap almamıştım
Gerçi artık etrafımda eş dosta kalmamıştı.
Ben onları öyle sanmıştım
İşportacılık yapacaktım
Cebimdeki son parayla biraz kese almıştım.
O uğursuz sokağı mekan yapmıştım
Abilerden duymuştum
Zabıtalar gelince kaçacaktım
Gidince tekrar açacaktım
Gerçi ben bu rezilliği yaşamazdım ama
Ne yapacaksınız bir kere o kızıl saçlıya aşık olmuştum.
Katlanacaktım
Mecburen katlanacaktım.
Çünkü ben onu görmeden
Bir an bile yaşayamazdım.
Her gece kapısına bir çiçek bir de şiir bırakıyordum.
Karşısına geçip seni seviyorum demek mi?
Nerede bende o cesaret...
İşte bunu hiç yapamadım.
Ben kese satardım
Kazandığım parayla da akşam rakı alır
Nurten’li hayallere dalardım
Paranın birazıyla da kapısına bırakmak için çiçek alırdım
Papatyayı çok severmiş ama
Bu kahpe şehirde
Bu onursuz İstanbul’da
Bir dal olsun papatya bulamadım.
Kapısına bırakamadım
Bir akşam karar vermiştim
Yetmişliği devirmiştim
Cesaret o biçim.
Karşısına geçip seni seviyorum diyecektim
Yanına doğru yürüdüm
Bir anda aramıza siyah bir araba geçti
Ben ona baktım
O arabaya baktı
Ne mi yaptı?
Ben basit bir işportacıydım
Tabi ki arabaya atladı
Aslında ben bu hikayeye yabancı değildim
Daha öncede
Ezgi beni siyah bir arabaya satmıştı
Tarihin cilvesi ya
Beni satan Ezgi sonraları etini de satmak zorunda kalmıştı
Tanrıdan tek dileğim onunda Ezgi gibi
Etini satmak zorunda kalmamasıydı.
Peki sonra mı ne oldu?
Ben ne mi yapmıştım?
Bir yetmişlik daha devirmiş
Kapısına da son bir şiir daha bırakmıştım
Türk filmleri hep mutlu sonla bitmez ya
O deli saçması aşk filmi de orada,
Kötü sonla bitmişti...
Kayıt Tarihi : 17.9.2004 20:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!