Sivas Destanı Şiiri - Kenan Çarboğa

Gel karşıma gel otur
Sana sözüm var gardaş
Bir türküyle al götür
Sar bağrına sar gardaş

Odur erler yuvası
Tüm dertlerin devası
Anlatayım Sivas’ı
Sen gönlünle gör gardaş

Ben aşkıyla yandım he
Her sözünde Sivas de
Alevi ne Sünni ne!
Bizde herkes bir gardaş

Âşık isen beri bak
Başı dimdik, alnı ak
Bulgur aşı, madımak
Yufkasına yâr gardaş

Selçuklu’da doğan gün
Eretna’da susmaz ün
Hem Kadıburhanettin
Başkentine gir gardaş

Osmanlı’da bir yeldir
Türk’te bitmez emeldir
Türkiye’ye temeldir
Cumhuriyet fer gardaş

Halayında er sesi
Halısında çilesi
Gök Medrese, kalesi
Bir çözülmez sır gardaş

Akıncılar: Ezbider
Hışhış, Killik göz eder
Günden düne yol gider
Hele biraz dur gardaş

Altınyayla süslenmiş
Mazisine yaslanmış
Celal Oğlan seslenmiş
Ona kulak ver gardaş

Divriği bir bağ gibi
Yaşı sonsuz çağ gibi
Camisi var dağ gibi
Nur dağıtır nur gardaş

Doğanşar’a konuk ol
Bir sofrada lokma böl
Şelaleyle Dipsiz Göl
Bir tarifsiz yer gardaş

Görüşürsen sılamla
Toprağı öp, selamla
Gemerek’i kelamla
Anlatması zor gardaş

Gölova’nın gölünden
Konuş gönül dilinden
Göçmen kuşlar elinden
Hür olasın hür gardaş

Ulaşınca Gürün’e
Göze cennet görüne
Şuğul’dan çık serine
Gökpınar’a sür gardaş

Hafik’e sen erken var
Kuşlar türkü derken var
Yeşil ördek, turnalar
Göllerinde sur gardaş

İmranlı’da kış geçmez
Yiğidine diş geçmez
Yurdu sever, vazgeçmez
Her gün yağsa kar gardaş

Balıklı Göl, soy iti
Kangal'dadır hâl, ati
Minhacı’yla Ruhsati
Denilmezi der gardaş

Koyulhisar ses eder
Yaylaları süs eder
Eğriçimen pus eder
Sanırsın ki pir gardaş

El edince Suşehri
Gel edince Suşehri
Yık dağları, geç nehri
Muradına er gardaş

Âşık Veysel, Selimi
Bal eylemiş dilimi
Şarkışla’da kilimi
İlmek ilmek ör gardaş

Oyalanma hiç boşa
Yaşıyorsan şen yaşa
Bir yol uğra Ulaş’a
Yorgunluğu yor gardaş

Yıldızeli canda can
Yan sevdaya, aşka yan
Haykırırken Pir Sultan
Mızrabını vur gardaş

Tödürge’yi bul, ara
Kalmasın tek dert, yara
Zara candır, can Zara
Tüm dünyaya sor gardaş

Sivas ulu, yaşı yok
Onu bilmez kişi yok
Kâinatta eşi yok
Göremeyen kör gardaş

Havuroğlu, hevesim
Hem nefestir hem sesim
Bir destandır Sivas’ım
Anlatmamak ar gardaş