Görmüyorsun, ve sanırım görmeyeceksin
Ruhum bir beden içinde çürüyecek
Ben bu güz bulutlarına haykırırken ismini
Muzaffer olmayı hiçbir zaman bilmeyeceksin
Baksana etrafına, baksan da sanki farkeceksin?
İzmaritler doluşurken boğazımın içine
İnancın zerresine kanca attım, senin için
Sen bi yelken açıp uzaklara yön vereceksin
Ardı ardına dizilirken kelimeler senin için
Zaman, hançerini saplarken beynimin ücra köşelerine
Rehin oldum, ne kadar bağırsamda duyan yok
Artık itiraf edeyim, artık bende umut falan yok
Ölüm, soğuk ruzgarını ensemden üflese de
Ben yine bağırıyorum, bir deli gibi
Ama sen duymazsın, duymamaya kâdirsin
Yine de bağırıyorum şiirlerimde baş harfini
Nefret ediyorum sanki artık herşeyden
Bu dünyada insan için para artık herşeyken
Sadece inzivaya çekilipte sessizce solumak istiyorum
Huzur denen şeyi çok önceden kaybettim, bulamıyorum
Bazen bir kartal oluyorum gökyüzünde
İhtiyacım yok diyorken bu hayatta hiçbir şeye
Lakin bir rüzgar vuruyor, her defa tekrar başa sarıyorum
Tutunduğum her bi dalı kendime devâ sanıyorum
Gözlerimi kapatıyorum, ve tekrar açıveriyorum
Sanki var olduğum sürece tüm herkese acı veriyorum
Hayatın labirenti sürekli başka çıkış tanıyorken
Dönüyorum, dolaşıyorum ve tekrar sana varıyorum
Sükun ettim, ama her sessizlik bana zarardı
Bağırsamda suratına, sanki artık işe yarardı
Gökyüzünde dans ederken aşıkâne ruhlar
Benim ruhum gökyüzünde bile seni arardı
İnan, artık ne istediğimi ben bile bilmiyorum
Sesini duysam dahi hep uzaktan dinliyorum
Bedeninim alışmışken tüm bu ayrılıklara
Ruhumda dev bir delik hep kendini yaralıyordu
Kayıt Tarihi : 21.8.2025 23:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!