“Sana Söyleyemediğim Her Şey”
Bir yangındın içimde,
Adını bile fısıldamaktan korktuğum…
Kalbimdeydin — ama dilimde hiç olamadın.
Nişanlıydın sen.
Başkasının ismini taşıyordun parmağında,
Ama ben,
Senin adını taşıyordum yüreğimde.
Aynı havayı soluyorduk,
Aynı saatlerde uyanıyor, aynı yolları yürüyorduk.
Kader bizi aynı odaya hapsetmişti belki,
Ama gönlüm çoktan müebbet yemişti sana.
Sevdim…
İçimden, gizlice,
Herkesin ortasında bile yalnızca sana bakan gözlerimle.
Sonra bir gün,
Güven verdiler elime.
Yetki…
Sorumluluk…
Ve ben, o an bile ilk seni düşündüm.
“Gel,” dedim,
“Yanımda ol. Beni yarı yolda bırakma.”
Ne olurdu, bir kerecik de sen beni seçseydin?
Ama sen…
Ah sen…
Bir tebessümün ardına gizledin nefreti.
Bir suskunlukla örttün hançerini.
Ve ben, en zayıf anımda döndüm sana,
İnançla, umutla…
Sırtımdaydı güvenim — tam oraya sapladın.
Sözlerin değil, suskunluğun vurdu beni.
Bakışların değil, sırtını dönüşün yaktı.
Ben seni hep içimde tuttum,
Sen beni hep dışında bıraktın.
Aşk mı bu?
Eğer buysa… neden böyle ateşten?
Neden hep bana düşer olmayacak sevdanın cezası?
Kalbim… ah kalbim…
Neden hep orada kurar çadırını aşk,
Hiç gölgelenmeyecek bir güneşin altına?
Artık yeter.
Ey aşk —
Ey ciğerimi sızlatan, gözlerimi kurutan,
Ey içimde büyüttüğüm dev!
Sökül…
Sökül kalbimden, tırnak tırnak…
Kanat beni, ama kurtar!
Ben seni,
Sana söyleyemediğim her kelimeyle sevdim.
Ve sen,
Beni,
Bir tek suskunluğunla
Bitirdin.
Kayıt Tarihi : 4.8.2025 21:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İmkânsız bir aşka sessizce tutunan birinin, en güvendiği anda sevdiği kişi tarafından ihanete uğrayarak yıkılışının hikâyesi.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!