Saygı;
İnsanın insana, hayvana, doğaya karşı koruduğu içsel bir seviye, ince bir çizgidir.
Ne kimseye yüksekten bakmak, ne de kendini yok saymaktır.
Saygı; farkında olmaktır, haddini bilmektir.
Sessizdir… Ama varlığıyla huzur verir, yokluğuyla her şeyi bozar.
Özellikle bir insan kalemiyle topluma ses oluyorsa, düşünce yayıyorsa, o kişi önce üslubuna sahip çıkmalıdır.
Çünkü kalem, kılıçtan keskindir.
Ama o kalem, asla bir kalbi kesmemelidir.
Verilen emeğe duyulan saygı, benim nazarımda en kıymetli değerlerden biridir.
Şiirler, yazılar, fikirler elbette eleştirilebilir.
Ama eleştirinin amacı yıkmak değil, büyütmektir.
Kırıcı kelimeler, o emeği yok sayan hoyrat ifadeler, kalem tutan ellere yakışmaz.
Hele ki bu eller bir gönülden besleniyorsa, daha da ağır gelir.
Unutmayalım:
Bir kişi toplumu etkiler,
Toplum halkı, halk milleti, millet ise vatanı oluşturur.
Eğer bu vatanın evlatlarıysak, birbirimize saygı duymak zorundayız.
Bu bir tercih değil, bir sorumluluktur.
Atalarımız boşuna dememiş:
"Sözlerini kırk boğumdan geçir, sonra söyle."
Bugün biz de sözlerimizi, fikirlerimizi ve en çok da eleştirilerimizi kalbimizden geçirmeliyiz.
Çünkü sadece ne söylediğimiz değil, nasıl söylediğimiz de önemlidir.
Saygı, empati ve hoşgörü.
Asıl mesele işte bu üç kelimede gizlidir.
Ve bu üç değere en çok da kalem tutanlar sahip çıkmalıdır.
Kayıt Tarihi : 14.8.2025 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu yazı yalnızca yazarlara ya da şairlere değil; kelime kullanan, fikir beyan eden, bir satır yazan herkese bir hatırlatmadır. Çünkü kelimeler güçtür — ama güç, vicdanla birleşmediğinde incitir. Hepimiz dikkatli olmalıyız; ama kalem tutan ellerin, biraz daha fazla özen göstermesi gerektiğine inanıyorum. Saygılarımla
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!