Tarlalar vardı,
Uçsuz bucaksız…
Irmaklar vardı,
Berrak akan…
Dağlar vardı,
Eşsiz…
Yürüyorum…
Boyum
Kısa…
Ellerim…
Karayla boya…
Beyaz ekmek ellerimde,
Yine yatağımdayım,
Gözlerim “seni seviyorum” diyen cümlesinde kitabın,
Sessiz bir kafe var olayın geçtiği,
Kafede gösterişsiz bir mekân…
Mekânda bir kadın var âşık olunan
Âşık olan bir adam…
Bir çiziktir aşk
Bıçaktan kalbe…
Haberini
Her duyduğunda
Bir çizik!..
-Her yer karanlık...
-Yandı bir ışık!
-Ama etraf çook,
Etraf uzaak...
Bekledi umutla,
Denkleştirip bir yer almayı,
Onu bir tarla bir de bahçe yapmayı,
İçini yeşertmeyi,
Güllerini, begonyalarını, lavantalarını dikmeyi
Onları rengârenk etmeyi…
Buluşacak
Yine gözlerinle gözlerim…
Buluşma sıklığında da olsa
Yelkovanla akrebin,
Yine gözlerinle buluşacak gözlerim…
Ne güzelsin…
Tertemiz,
Umut dolu…
Bir de kelebek var üstünde
Güzelliğin,
Zarafetin sembolü…
Yüzünde melekten bir gülümseme
Hep doğruyu arayan ve
Sorgulayan soruların
Zihninde…
Gözlerinde…
Bir sanat eserisin sen çocuğum
Duygularım...
Sevgili duygularım...
Göz ardı edilmiş çoktandır,
Rafa kaldırılmış,
Sorulmamış hali vakti…
Geçmişi,o yılları,yaşadığımızı,yaşadıklarımızı,belki de birçok şeyin farkında olmadığımız farkındalıkları,hayatımızı,duygularımızı,düşüncelerimizi,hayata dair birçok şeyi,unuttuğumuz,unutupta hatırlayamadığımız ya da geç hatırladığımız şeyleri,hayatımızın en güzel yılları olan o zamanları ne kadar g ...