ayrık imge denir bilmecenin kadınına
demir kelepçe çökmüş kollarına
dikenin Güllüyesi
Leyla'ya Ağıt
Şairin içinde bir Leyla ağlar
Çiçekler büyür topraklarda rüzgara karşı
Sessiz ve derinden fırtınalar
Nuh Peygambere kadar
VATAN SENİNDİR
Sen bilir misin cennetin kaç satır olduğunu
Uğrunda yürüyen elmas atlı bin Türkoğlu
İnandığı kitabın yılmaz bekçilerinin
Toprak altında yatanlar olduğunu…
Erbil’deyim
Arabik diskoda acayip ilham geldi
senden bahsettim masada
kuruyemiş ve Türk sodası yavan kaldı
dağlarda kölelerin dramı başlamıştı
tanrıların avuçları
Yehova’yı kıskandıracak kadar ölçülü
Ayasofya ’ nın çanına
örümcek bağlamış hiçliğim
soluğum bir fahişeninki kadar hızlı
bulutlar gözlerimdeki karanlığı emer
yaşamak için kendi okyanusumda
tarihte izler bırakarak yürürüm
şair ile fare
saklandıkları hücre evinde
öksürük ve şiir dinlerken



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!