Ezanla beraber sustu yollar,
gözlerinden yere düşen gizli bir sır gibi
zamanın iç çekişiyle mühürlendi.
Gözlerim bir ezanla sonsuzlukta birleşti,
güvercin kanatlarına bağlı sözler
söylenmeden kaldı.
Bir tek, semânın içine hapsolmuş yankı
konuşur durur gecenin serinliğinde.
Eğilen o bakışın her hecesi
amansız bir kor gibi içimde yanarken,
âlem-i bende ölümle yarışarak
silik bir gökkuşağına yazılan
hikâyenin sessizliğinde yürüdüm.
Ve yürüdükçe anladım;
her suskunluğun ardında gizli bir çığlık,
her çığlığın içinde kaybolmuş bir dua saklıydı.
Gözlerimin önünde, zamana dokunmadan
akan nehirler gibi anılar çoğaldı;
bir varlığın yokluğa karıştığı yerde
ruh, kendine aynadan bir yol çizdi.
Ne yana baksam, yitik kelimelerin
toprağa gömülmüş gölgesi vardı,
ve ben onların üzerinden geçerken
yalnızlığın sessiz taşlarına
birer hatıra bıraktım.
Ve bilirim, bazı karşılaşmalar
hiç yaşanmamış gibi görünür,
ama kalbin derinliğinde
sonsuz bir iz bırakır.
O an, göğe asılı kalan bir dua gibi
ne tamamlanır ne de silinir,
yalnızca bekler —
zamana ve takdire
sessizce emanet edilerek.
Kayıt Tarihi : 3.9.2025 21:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Silik katşılaşma
TÜM YORUMLAR (2)