Yoksulluğu öğütleyen vaizler gibi
“Şükret” diyorlar,
Açlıkta bile bereket aramamızı istiyorlar.
Ekmek yarım, maaş yarım, ömür yarım —
Ama sesin tam çıkarsa,
Terörist sayıyorlar seni.
“Şikayet etme!” diyor ekran başındakiler
Ellerinde tomar tomar para,
Dillerinde ayet,
Ama cümleleri bile satın alınmış.
Halkın acısına karşı beton gibi suskunlar
Kömür torbasıyla değiştiriyorlar vicdanları:
Bir oy, bir battaniye,
Bir ömürlük sessizlik karşılığı.
Ve sonra dönüp kameraya:
“Milletimiz memnun,” diyorlar,
“Sadaka bile çok onlara...”
Yalancı tebessümlerle alkışlıyor muhalefet,
Görmüyor —
Ya da görmek işine gelmiyor.
Çünkü herkes
Kendi koltuğunu korumakla meşgul.
Ve halk?
Yine sokakta üşüyen tek gerçek.
Bu rejimde şükretmek zorunlu,
Düşünmek suç,
Sorgulamak delilik,
Hak aramaksa,
Devlete saldırı sayılıyor.
Ve sen sadece açsın —
Ama hain ilan ediliyorsun!
Oysa şükretmek, tok olanın lüksü.
Aç kalan, ekmeğin kokusuna bile
Minnetle bakar.
Ama bilmezler ki:
Bir gün o minnet,
Taş olur!
Ve o taş —
Ne dua dinler,
Ne cop,
Ne mahkeme kararı…
O gün geldiğinde,
Şükür değil,
Hesap sorulur!
Kayıt Tarihi : 31.7.2025 01:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!