2022
ENGİN DEĞİL HÜR BİR OKYANUS
Siz umman'ın sinesinden koparılıp
cam fanusa koyulan canın,
mercan kayalıklara olan hasretini
bir duysaydınız!
O canın görünmeyen gözyaşına
şahit ol Ya Rab!
Siz Asuman'ın kalesinden düşürülüp
kilitli kafese koyulan canın
nihayetsiz ufuklara olan hasretini
bir duysaydınız!
O canın azad olmayan iki kanadına
şahit oluyor Ya Rab!..
HÜNERLİ ELLERİN HÜLYALARIMA İNCİLER DİZSİN
Ben herşeyden önce sükunet ve dinginliğin, gönlümün damağına konduracağı,o engin münevver tadı istiyorum!.
İçimde bir Leyla Mecnun koşuşturması yok.
Öyle sanıyordum var zannediyordum. Ama..
Dünya gailesi, nasıl böyle mahrum bıraktı ki.?
İçimde Züleyhanın âhu enine mahbus bir Yusuf da bırakmamıştım..
Ellerim ayaklarım prangalıydı.
Ancak yüreğim zindan duvarlarından daha münferid dahada kasvetliydi.
Kilitlenmiştim. Kör bir noktaya !
Avazım çıkana dek bağırmak, köklerimi ta dibinden koparmak geliyordu içimden.
Heveslerimin adına o, bu veya şu diyordum.
Kol kola gezer, dostlukta kurardım.
Renklerin arkasında perdeler varmış.
Bir hevesle onlara koşuyordum.
Çok daha fevkalade muhteşem sesler varmış bir yerlerde.
Çok uzaklarda ama nedense çok ta yakında olduğunu düşünüyor,
Kendime seslerden kaleler çiziyordum.
Aslında, onlardan önce kendimi..
Çehrelerin arkasında bazen feryat, bazen şarap varmış, hahh birde süt ..
Neden sonra yoğun, kesif bulutlar
Hep göklerde değilde gözlerimde birikiyor ki?
Neden herşey gri bir tonda, tuzlu ve acı?
Hani, teaşük eden bulutlardan dökülen rengin yağmurlar?
Nerede şebnemin dallarına tutunan hayat ağacı?
Toprağın boynuna süzülen,
Daimi güneşi taşıyan ışıklar?
Âhû ye deşt/dil dade
27.şubat 2023
03.00
İpek ipliğiyle tenine işlenmiş o ebrûlar kehkeşân âdetâ
Yükselir sadrımda nârâlar sicm eder dâima
Bir nefeslik boşluk bırakmaz sukatâ-i nârâ
O ebrûlar kaç kelime kaç hece eder hisâb etsem, beyhûde çaba
Enâmilim değse kaleme, sa'y-ı mürekkeb kâfi değil
Ne lüzum deftere meşk u hat için
Derunumda var iken elem-i bîbahâ, o ebrûlara
*İpek ipliğiyle tenine işlenmiş o kaşların adeta samanyolu galaksisi
Göğsümde çığlıklar yükselir daima akış halinde
Çığlık kırıntıları bir nefeslik boşluk bırakmaz
O kaşlar kaç kelime kaç hece eder bunu hesaplasam çabam boşuna
Parmaklarım kaleme değse mürekkebin çabası yetersiz
Deftere ne lüzum yazıp çizmek için
Yüreğimde varken pahabiçilmez elem o kaşlara*
2020
BENİ VE HÜZNÜMÜ YALNIZ BIRAKIN
beni gülüşlerimi ve ağlayışlarımı yalnız bırakın
keder ipiyle bağladım saçlarımı
örgülerimi yalnız bırakın
ayakları altında ezildim
çiçeklerimi yalnız bırakın
saf nehir yamaçlarında dövüldüm
kayalarımı yalnız bırakın
ne çıkar hüzün giyotin
celladımı yalnız bırakın
28.08 2022
Takip ediyor âsemanın gözleri seni
İnip toprak tenine, doluyor ıslak gıdası
Hârika yapraklar çeşminde bitiyor.
Sîman yıldız mahşeri
Nârına pervâne, parelenmiş mihrin
Külünden, gece yapıyorsun semana
Bazende sürme, kirpiklerinde eğlenen
Dehşet veriyorsun..
Sonra uyanık ol diyorsun, bu muhal !.
Ben ikinci nazarında öldüm.
Üçüncü nazarında dirildikten sonra.
2022
Zühre-i Mabed
Bütün benliğiyle adamak,Henna gibi ...
Derununa eğil , tanı nefsini, kendini
Meryem! Ruhunu ismet sıfatıyla muhafaza
eden Allah ne yücedir.
Ey nîkâbının altında kalbini süsleyen
Mahcûbe! Sana tezyin bir mekandır cennet..
Meryem ! Ey en üstün kıyafetli ! Ruhuna
saltanat giydirilmiş Merbûbe.
Ey kınayıcıların kınamasından azâde olup parıldayan Zehrâ !
El değmemiş tertemiz bedeninden,tıpkı bir fidan gibi, Cebrâilin nefesiyle yeşeren
mucizeye gebe olan Bâkire !
Ey sekînetin nevâsı! Susmuş bir çift
nâleyn, cennetin toprağında muhabbet
adımları Muhammede as.'a doğru O Esra..
Ey aksânın kerîmesi! Tevratın hâfizesi ,isyan toplumunda muti' ve Masûme ..
Ey annesinin gözpınarı ! Leyli nehârı
Annesinin duası, mukaddes adağı
Annesinin kucağından mescidin bahçesine
ektiği filiz,
Zamanın tüm hilesinden azledilmiş Betül.
Ey temiz ruh ! Ellerin ve ayakların
mescidin duvarına yakut nakşeder Ümitvar kullara avuçların sadef olur inci saklarsın
içinde. Ellerin berekettir , yuvadır kimsesizlere
Mescidin sesini işittiği Ruh'u Safiyye
Ey Merziyye ! Safiyefin uslubu sendedir.
Güneş aydınlanıp seni izhar etmez ki ismet
sıfatıyla korunmuşsun . Çiçeklerle zikir meclisi
kurmuşsun, dillerinde şakıdıkları rahmet
sözcükleri,yapraklarına dökülen senin jalendir.
Ve dolunay ruhunda bir anneyi yansıtıyor
kâinâta, beyaza yakın gri tonlarıyla ışığıyla arzdan yayılan kokuyu avuçluyor, dolunay yeryüzünden nergis çiçeği topluyor semaya
,ellerinde büyüyor Meryem yetimlik öksüzlük burukluğuyla..
Sonra birgün semadan bir yıldız düşüyor rahmine, kainat uyanıyor..
Derin uykusundan..
Acze düşüyor tüm kelam sahibi inkarcılar, lâl ediyor âdeta dillerindeki tüm münkeri...
Dolunayın çiçeği teselli buluyor
Bir kez daha kökleri güçleniyor
Ey Merziyye ! Razı ve merzi bir eda ile
sükutuna mesken buldun, sekinet ile gönül hoşluğuyla sana inşa edilmiş köşkler seni bekler . Gül Muhammedin as. Nergis çiçeği ..
2022
taptaze suyundan
bir avuç alıp
yudumlasam ırmağın rengini
tatlı bir suyun
acı bir hatırayı
silmesi durumu
içilmesi âbı hayat gibi serin
bir defaya mahsus
ne olur boğulsam
membâında ırmağın
peygamber parmağından
fışkırsam
susamış sahabenin
önüne akan
parıltılı bir mucize olsam
ne olur
2020
MABEDİN TEMELLERİ
Yunus gönüllülere ihtiyaç var
Gözü yaşlı bedeni sevgilinin uğrunda
ihtiyarlayan çölün yağmur dânesine Mecnun’a
Gönül feleği bozulmuş, ah edip inleyen dil dâde’ye Züleyha’ya
Ecnebi memleketteki Rabbin sırrına
Yakubun iki gözü, dağlanan bağrına ihtiyaç
var
Kuyunun künhüne feleki eflakten inene
Lîsana ne hacet hâdisatı anlatan gömleğe
ihtiyaç var
Gündüzün ziyasına değil zindanın bekâsına
Şu gördüğün rüyanın teviline ihtiyaç var
Nazar kıl Yusufa Cemal tecellisi
Bu nurdan çehrede Rahmanın dilencisi
Tacıyla âzad edene değil Gaffar olan emsalsiz
padişaha ihtiyaç var
2021
Rukiye Suna
Kayıt Tarihi : 7.12.2022 03:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!