Şiirin Boyutları: 10. Şiirde Ustalık

Erdal Ceyhan
794

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Şiirin Boyutları: 10. Şiirde Ustalık

10.Şiirde Ustalık :

Şiirde “Ustalar” var mıdır? Amenna. En aşağısından “Usta” diye bilinenler vardır. Şiirde bir ustanın ustalığı nereden gelir? Çok kısa bir tanımla denilebilir ki; bir ustanın ustalığı şiire hakimiyetinden gelir. Şiiri okuyan ve şiirden anlayan bir kişi, “bu şiiri bu işten anlayan bir kişi yazmış..” diyebiliyorsa,ustalık başlamış demektir.

Doğal olarak bir ustanın “Usta” olabilmesi için, şiir alanında bir fırın ekmek yemesi gerekir. Her şeyden önce şiirin “anhasını minhasını” bilir. Bu ne demek mi? Hadi yeni deyimiyle söyleyelim, şiiri enine boyuna iyi bilir. Çok zaman harcamıştır, çok okumuştur; çok yazmıştır..Kendince bir şiir “Poetika” na sahip olmuştur. Taklitçi değildir. Eski ustalardan çok şey almıştır ama, kendince yeni bir şiire varmıştır..Usta bu konuda ders verebilecek niteliklere sahiptir. Usta aynı zamanda bizim halkımızın tabiriyle “Hoca”dır. Bu işin akıl danışılan kişisidir.

Peki, ustanın belli özellikleri var mıdır? En büyük özelliği, Usta şiirde, şiirin araçlarına sahiptir; bu “Araçları-Aletleri” çok iyi bilir ve kendince iyi kullanır. Şiiri dengeli bir şiirdir; (bazen de dengeyi kaybeder, çılgınca işler yapabilir..Bu bir yeniliktir..) şiirde en önemli araç olan “Dil”i çok etkinlikle kullanır. Aynı zamanda kendi “dil”ine sahiptir.

Bazı ustalar,yıllar süren ustalık kariyerinden sonra yayınlanmış ilk şiirlerini beğenmezler; onları kamuoyundan kaçırabilmek için ellerinden geleni yaparlar. Bu da (bu ustalık süreci de..) bu işin kolay olmadığını gösterir. Şair Metin Eloğlu’nun,şu aşağıdaki “Aşklama” adlı şiirini lütfen okuyun:
“Şaraptı rakıydı şuydu buydu
Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten
Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem
İçtiğim hep aşktı benim gerisi tortu

Sevişik bir keçi yumukgöz oğlağına
Özüne aşk sızmış o sütü emziriyor
Yumurtasını bir kovuğa koyarken
Aşkı da koyuyor anaç zargana

Aşk mavisi tükendiyse o boşuna denizde
Bil ki diken diken bir çamurla örtülüdür sığlığı
Niye enez bu zambak diye sordular mıydı
Aşksız geçen günlerinde örselenmiş, de

Aşk bürünmeseydi de bak hiç şakır mıydı
Şu bi damlacık isketeyi tâ gagadan kuyruğa
Kişi gönlünü yitirdi mi ne yüzle çıkar sokağa
Yaşamda nesi varsa aşk işte onun adı

Ansıyın aşkla yağdı da sular
Ondan kokulandı ıtır çiçeklendi elma
Doğayla el ele bizi üreten bir sevgi var
Evrende en soylusu sezdim ki bu çoğalma”

Nasıl bir şiir ama…! Bana göre dört dörtlük bir “Usta” şairin şiiri. Usta’yı genel bir kabulleniş vardır. Usta, bir bakıma herkesin ustasıdır. Şiirde genel bir kabul görüş olur mu? Bir bakıma olur. Şiirde artık,”Üstat” kabul edilmiş, “Önüt”ler vardır. Ama bu da tartışmalı bir konudur. Herkese, her büyük şairi “Usta” kabul ettiremezsiniz. Bazılarına göre “Usta” olan şairler, bazılarına göre değildir. Eğer gerekçelerini söyleyebiliyorsa, belki nedenleri kabul edilebilir.

Ama şairlerin birbirlerini ve “Usta” bilinen şairleri eleştirmeleri, dudak bükmeleri bir bakıma kıskançlık duygusundan ileri gelir. “Ben yazamadım, o nasıl bulmuş da yazmış..” duygusundan. Ne diyelim, çabala, Allah sana da verir.. Çok çalışmakla, öz eleştiriyle insan şiirde de kuşkusuz bir yerlere gelebilir. Ama bu iş kendini beğenmişlikle olmaz. Varsın başkaları seni beğensinler. Öylesi daha iyi..

Erdal Ceyhan
Kayıt Tarihi : 13.6.2010 03:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Berkan Ali Elik
    Berkan Ali Elik

    Güzel anlattınız.

    Cevap Yaz
  • Nil Alaz
    Nil Alaz

    ...Çok teşekkürler DAİMM ne güzell anlatımlar ne güzel ders...Saygılarımla ...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Erdal Ceyhan