Yıllar önce...
Yaşlı bir budamacı tanımıştım...
Nasırlı, yorgun ve öksüz ellerinde,
Çeliğinin parıltısı kadar müşfik bir makas...
Kestiği her dal, yeni bir sürgün için umut!
Yaralanırken dirilmek buymuş düşününce,
Ağaçların kaderi ve dahi güllerin de!
Yaradan istikbal sağmak galiba nebata has...
Akıl baştan gitmeyince kifayetsiz bunca sükut!
Ve kifayetsiz... Yapılan her takas...
.../...
Yıllar sonra...
Budanmış kelimeler...
Bütün bir lugat budanmış!
Şiir şiir yıkılan hakikat ruhuma dadanmış...
Sualsiz bir cevap gibi geceler,
Şafak sökene dek efkarı mı heceler?
Yok... Yok! Yas değil, gam değil bu sükut...
İnceden inceye mağlubun şarkısı...
Bir yalnızlığın önü ve bir kalabalığın arkası!
Aynalar riyakar değil malum,
Nicedir bakıp gördüğüm...
Yürüyen bir kördüğüm!
Belki yadeller için düpedüz nadanmış...
.../...
Bir ihtiyar adam...
Bir makas...
Ve çırılçıplak bir ceviz ağacı...
Arabesk bir düşte, buluşmuş bulundular!
Tuhaf bir cüretle, pencereye kondular...
Hüznü eyleyen rüzgar kesildi yavaştan,
Düş de düşüverdi bu manasız telaştan...
Kısık gözler, kırışık avuntular, kır saçlar!
İşte o son karede dondular...
Buz beyazı bir yıkılmışlık sardı her yeri,
Karanlığı yırtan bir çığlık patladı ötelerden:
"Seeeennnnn... Heeey... Serseri!"
Üstüme alınmadım...
.../...
Ne alaka demeden soracağım sana...
Dur gitmeden evvel söyle!
Söyle ihtiyar budamacı!
Kesilen her dal meyveye mi kiracı?
Evet mi diyorsun?
Peki niçin ruhum yara bere?
Niçin yer yok taze sürgünlere?
Özümü budayan makas niçin pervasız?
Söyle ihtiyar budamacı!
İncitirim diye korkma Bayati'yi...
Ne söylersen söyle...
Farkındayım nicedir...
O da acı... Bu da acı...
Kayıt Tarihi : 3.2.2022 03:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
03.02.2022 03:20 İstanbul

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!