Dün  geceydi sanırım
evveli  gece  miydi
düşümde düş/tüğümüzü  gördüm kollarımızdan
ani bir pikeyle
çakılıp  yere
işte  orda  uyandım
uykumu alamadım halâ etkisindeyim
nasıl bir rüyaydı
tıpkı şiirler  gibi
bir  ordan bir  burdan
flu
coşkulu bazı kâbuslu korkulu
düş işte demiştim ya
önce  gözlerimden düş/en iki damlaydın
bir parça yaş nemli  bir  nebze olsa yas
nafile
cılız  bir çiçek  tutunamam sandığın
birlikte  düşeriz  sandığın o  mabede
şimdi  bir  şeyler  gömdüğümü say
bir  iki şiir
birkaç  fotoğraf
üzeri  karalanmış  silinmiş
birkaç  paragraf
bir bahçe
bir balkon da vardı  sanki
düş müydü
gerçek miydi
balkona  sarılmış  zehirli bir  sarmaşık
bir kaç masa
sandalye
bir kaç şair  oturmuş şiiri tartışıyorlardı
bir de ozan elinde  sazı
masanın üzerinde dumanı tüten çay 
keyiflisine
en küçüğünden cam
yandan çarklı çay  bardakları
aşık aldı sazı eline okuyordu
Aşık Veysel'den
geçenlerde öldü  diye duydum da yine rüya mı idi gerçek mi
rüyalarla gerçekler  birbirine karıştı
tıngırdattı sazını 
ozan
öyle ilkel
öylesine sade
anadolu  kokulu
bir şair  şöyle  diyordu,-üstadım şiirde dilbilgisini harfi  harfine uygularsak,
yani şöyle: hep seçkin kelimeler kullanırsak kip gibi..
o zaman nesirden ne farkı olur
şiir ilkel olmalı biraz
içinde derinliği gizli olmalı  tabii ki
amenna
ama 
öyle hangi kelimeyi  kullansam diye bir  saat düşün olur mu yani
üstadım dediği şair  çayından bir  fırt aldı
ne dedi anımsamıyorum
oralar yine flu
dün müydü
evveli  gece miydi
işte öyle  rüya  belirsiz
ve açıklaması zor
işte öyle  düş
öyle  flu
2/Ekim/2012/Salı/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 2.10.2012 18:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


TÜM YORUMLAR (1)