Anneye Mektup
Merhaba anne,
Bugün sana yazmak istedim
Aklımın yetebildiği kadar…
Duyuyor musun anne
Şimdi ışıkları söndürüyorlar…
Uyumam gerekiyormuş.
Ama nasıl uyuyayım,
aklım senin adını sayıklarken hâlâ duvarlara?
Gözümü kapatsam yüzün,
açsam hayalin beliriyor yine.
Açma zalim açma şu yaramı,
Derde saldın da gitmedin mi?
Bırak da rahat bir nefes alayım,
Beni diri diri gömüp de gitmedin mi?
Senden kalan acı çöktü omzuma,
Bir Deli Nasıl mı Sever?
Bir deli severken temkinli olmaz,
Plan yapmaz, yarını düşünmez.
O her şeyi bugüne, bu ana, o bakışa, o gülüşe yükler,
Ve yüklediği her şeyin altında ezilmekten gocunmaz.
Elimde bir kalem var, önüme serilmiş boş sayfalar…
İlk sayfaya kendi adımı yazdım; yorgun, kırgın, sessiz bir ben…
İkinci sayfaya senin adını koydum; ulaşılmaz, uzak, sessiz bir hayal…
Üçüncü sayfa boş kaldı; “biz” dedim, ama kelimeler orada nefessiz, çaresiz…
Ben her gece o boş satırı açıp sana yazıyorum.
Bugün yine beni unuttular.
İlaç saatinde ismimi söylemediler,
demek ki artık yokum sistemde.
Belki de silindim,
belki de senin gidişinle birlikte adımı da yaktılar kayıtlardan.
Bilmiyorum.
Bul beni bir çocuğun gülüşünde,
Yarım kalmış sevdaların özünde,
Karanlık gecenin zifrinde,
Bir akıl hastanesinin köşesinde…
Bul beni sevgili.
Delinin Güncesi
Bırakın beni ne olursun bir kez göreyim bir kez sarılayım.
Belki iyileşirim belki ki ben de sizler gibi olurum kalpsiz, hissiz, sevgisiz.
Belki o zaman bana akıllı derseniz.
Ey Benim Sevdasına Kavrulan Kalbim
Ey benim sevdasına kavrulan kalbim,
Bilmiyor musun, aşk dedikleri bir yangın değil mi?
Kül oldun, hâlâ niye yanacak yer ararsın,
Hangi delilikte buldun bu kadar sabrı, söyle?
Ezberimde Kalan Gülüş
Ezberinde kalan bir gülüş,
bazen bir ömrün yankısı olur.
Bir bakışın sessizliği bile
insanın içine şiir gibi işler.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!