Burada da, başka edebiyat sitelerinde de gözlemlediğim bir gerçek var: Kalemler esaret altında! Bu düşünceyle, içtenlikle kaleme aldığım yazımı sizlere sunuyorum.
Şiirin özüne ihanet edilmiştir. Artık şiir, anlamını bulduğu gönüllerde değil, birbirini besleyen sanal menfaat ilişkilerinde yaşamaktadır. Oysa şiir, çıkarın değil vicdanın, beklentinin değil ruhun sesidir. Şair, alkış uğruna değil, içindeki gerçeği duyurmak için yazar. Ama şimdi? Şiir, hakikatin parıltısından uzaklaştırılmış, kalemin ucuna bağlanmış bir ödül sistemiyle yönetilir olmuştur.
İnsan, Platon’un mağarasındaki gölgeler gibi, şiirin gerçeğini değil, sadece yankısını duymakta. Gölgelere tapar gibi, parlayan her kelimeyi şiir sanmakta. Ama sahte ışık, gerçeğin yerini ne zaman aldı? Ne zaman kelimeler, hak ettiği için değil, geri dönüş alacağı için alkışlandı? Şiirin kıymeti, ses çıkaranların sayısıyla ölçülür oldu. Oysa en derin dizeler, bazen fısıltıyla başlar.
Nietzsche’nin dediği gibi: “Hakikatin değeri düşmüşse, ona biçilen bedeli sorgulamak gerekir.” Bugün şiire biçilen değer, onu en çok alkışlayan ellerin sayısıyla ölçülüyor. O eller ki, karşılığını almadan kıpırdamayan, içtenliğin değil, karşılık bekleyen hesapçılığın elleri.
Şiirin gerçek okuru, kelimelerin içine sığınandır. O kelimeleri tüketmek için değil, onlarla var olmak için okuyandır. Ama şiir, özgürlük arayışındaki bir kuş gibi, altın kafeste süs eşyasına dönüştürülmüş. Oysa şiirin doğası, kafeslere sığmaz. Şiir, övgü için değil, hakikat için yaşar.
Bir gün gelir de şiir, ait olduğu yere, yani yüreklere döndüğünde; bir gün gelir de yorumlar, ödünç alkışlar için değil, hak ettiği için yazıldığında… İşte o zaman, şiir gerçek anlamına kavuşacak. O zaman kalemler özgür olacak, kelimeler esaretten kurtulacak. O zaman, paraya göbek atan şiir değil, hakikate göz kırpan dizeler yaşayacak!
Saygılar sevgiler okuyan herkese.
Ata KızıKayıt Tarihi : 12.3.2025 14:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yukarıda ki, *ŞAİR ve ŞİİR* muhteviyatlı makaleyi şimdi gördüm...
Benim için kimin kaleme aldığı değil, mevzunun mana ve anlam
bütünlüğü önemlidir? Ben, yaşamsal ve Şairsel bilgi ve tecrübelerime
göre, serzeniş iletisini oldukça ilginç ve irşad-i buldum. Aslında geç
kalınmış bir davranış eylemi diye düşünmekteyim. Olumsuz meselelere
karşı duyarlı, ilgi ve alakalı olmak insan-i bir vazifedir...
İnşallah, cümle okurlar anlatılmak istenen mevzuyu doğru okurlar ve
doğru analiz ederler... VESSELAM
2010 yılı başlarında geldim antolojiye,
On binlerce yorum yazdım, onun en az üç katı da kesin okudum!
O ilk yılları gerçekten arıyorum, şimdi,
"Seviye", şiir tutkusu, edep, samimiyet, hulasa "edebiyat" vardı, tam olmasa da...
"İyi" şiir aranır
Usta lafı öyle uluorta yazılmazdı!
Öğrendim,
Şiiri, paylaşmayı, değiştim, geliştim gerçekten!
Bana katkısı olan yüzlerce şair tanıdım...
...
Şimdi mi?
"Şiirin katlini" seyrediyorum!
Acı duyuyorum, "iyi arkadaşların" hatırına sabrediyorum!
Defalarca yazdım, "Günün Şiiri" köşesini, oradaki "terbiye dışılığı", cemaatçilik oyununu, sanat ve şiir düşmanlığını ne önleyebildim, ne kapatılmasını sağlayabildim!
Şiirlere gidebilmek, "iyi şiir seçebilmek" için elimden geleni yaptım, yapıyorum;
Bu anlamda "liste" oluşturmaya çalıştım, o listeye aldıklarımın şiirlerine gidebileyim, yazdıklarından haberdar olayım diye,
Bütün iyi niyete rağmen olumsuzluklar yaşamadım değil!
Özetle;
"Biz, bize benziyoruz!"
Kalitesizlik, davranış bozuklukları
Kişisel egolar,
Kirlenme burada da var,
Şiirin o duygusal güzelliğine, edebi değerine yakışmayacak bir ortamı hep birlikte yaşıyoruz,
Maalesef...
Önemli bir konuyu dile getirmenizden memnun oldum Ata Kızı,
Umarım okur antoloji ilgilileri,
"Tıklanma" sayılarını artırmak için kullanmaz şiiri, "kirli dalaşmalara, argoya" seyirci kalmaz!
Gerçek bir "şiir, edebiyat portalında" olabilmek, o ilk geldiğim günlerdeki Antoloji Sitesini tekrar görebilmek dileğiyle;
Saygılar, selamlar...
Merhaba,
Öncelikle sitede yaşanan sorunların dile getirilmesine katkıda bulunarak yazmış olduğunuz yoruma içtenlikle teşekkür ediyorum.
Şiirin olması gerektiği yere yeniden gelmesi için gerek burada gerekse başka platformlarda susmadan mücadele edeceğimden ben eminim herkes de buna inansın. Günün şiiri köşesine gelince, ben de yorum yazmıyorum bazen kendi sayfamda şiiri asıp yorumluyorum. Sadece bu protestomu bile düşünseydiler biraz daha özen gösterirlerdi.
Her daim saygı ve hürmetlerimle…
Ben de size yorumunuzdan ve fikrinizi dile getirmenizden dolayı çok teşekkür ederim…
Gerektiği yerde konuşmak adaletin temel taşlarından biridir.
Saygı ve hürmetlerimle…
Nihayet. Nihayet hakikati haykıran bir yazı okuduk.
Elbette ki yazılan bütün yazılar güzeldir, okunmak için yazılır
. Fakat böylesi yazılmadı.
Yazınızı okurken bir anı mı hatırladım. Herkes şiir yazabilir, bu herkesin içinde ben de varım. Ama yazan herkes şair değildir. Yazan herkesi şair telaki etmek veya herkesin kendisini şair veya yazar bilmesi, edebiyata şiir ve şaire hakarettir diye düşünüyorum.
Dediğiniz gibi, yorumlar, şiirin içeriğine, toplumsal duyarlılığa, edebi değerine bakılmaksızın, sen bana, ben sana şeklinde yürüyor.
Bu nedenle yazınız çok etkili ve çok değerlidir.
Şair olmayan şairden size desteklerimi sonuyorum
Çok teşekkür ederim
Selâm duam ve hürmetlerimle efendim
Ben size teşekkür ederim, şairlik meselesi ince bir çizgi. Ve o çizgide sizin dizeleriniz de bana göre varlığıyla dikkat çekiyor.
Hiç kimseye öylesine yorum yapmadım.
Yolunuz da kaleminiz de her daim açık olsun…
Saygı ve hürmetlerimle…
TÜM YORUMLAR (4)