geceye
yıldız sarmaşığından düşen huzme
ahşap tavanın, taş duvarların aydınlığı gel
gel de gecenin rengini sıyır gözlerimden
çıkmaz bir sokağın ucunda sonsuzluk
hiç gördün mü rüyanın aksi-ni
aynalarda
……
benliği
kuşatan narsist yaşamların yükselen güneşi
yavaş yavaş ölürsem bozulur mu kara büyünüz
bak paslı bir kılıcın ucunda çocukluğum
siz kanattınız nazlı karanfilimin gözlerini
uyuyan bir göle çevirdiniz
ruhumu
öylece
oturuyorum
ormansız bir çalının mezarında
annem saçlarımı topluyor yerden
zamanın ağzından ceset yağıyor kucağıma
kan kelebeklerinin cümbüşü var dumanlarda
çürüyen elmaların dokunduğu her canı yitirdik
karanlığın kalbinde y-atıyor insanlık
tanrım yaşamak için
her gün küçük gözler küçük bacaklar çoğalttım kendimde
her acıyı beyaz kanatlarla her fırtınayı sürgünlerle uğurladım
her türkü de bir aşk
her aşkta bir sihir
yarattım
hepsi yalandı
hayaldi
ucu bucağı olmayan
bir illüzyonun eteklerinden savruldum
ateş böceklerine bir karıncaya dönüştüm
tutundum sevdiklerime tutundum yaprağa dala
gümüş sözlerle hançerlendim
şimşeklere tutuldum
eğildim büküldüm
seslendim
sarı çimenlere
yıkadım tozlanan kalbimi
akıttım hüznümü toprağa
sabırlarla
yaşlarla
ölüm en kutsal madendi
inemedim
derine
09.06.2018
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 20.9.2025 18:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!