Ey hasret...
Özlemin ateşi üşür de an be an
Benimle senide almaya gelirler bir gün
Topsuz tüfeksiz
Ansızın gelir ölüm meleği
İçimdeki dünyayı
Vazgeçilmez güzelliğin
Nazarı var azar’ı var
Sergileme çürür gider
Hesap için mezarı var
İnsanlığın ayarına kaç ibretlik vahi indi
Ay, sel e bağrını sunup
Can ciğer pervaneyken hasretin ırmağına
Şair, şiir diye giriyordu söze
Paslanan duygular sürtündükçe cümlelerin gizemine
Doğurgan dönüşümler uykuları uyandırıyordu
Anlatıyordu şair
Günümü geceye katan Almanya
Onca yıl içimi yaktın yetmez mi?
İsyanım var sana, senin dünyana
Örfümü töremi yıktın yetmez mi?
Analı atalı izler üstüne
Aklına gelir de dönersin diye
Bekliyorum her gün gittiğin yerde
Kuşlar yuvasına bir bir döner de
Her akşam yeniden düşerim derde
Yemek içmek haram solar dururum
Vapurların;
Pembe panjurlu odalarında sen gidiyorsun
Terminallerde, hava limanlarında senin adın söyleniyor
Seviyorum,
Hissediyorum, biliyorum
Seni sevmek
Bir bütünü ikiye bölmek
Sahra çöllerinde serap görmekti
Seni sevmek
Bahşedilen bir ömrü
Gözlerin gönlüme güldüğünden beri
Kirpiklerimden sızan
Ağlamayı bulutlara bıraktım
Ne sitemler ediyorum
Nede isyankâr hallerim var
Su misali
Ne güzeldir
Seher vakti uyandırılıp
Güne merhaba ile başlamak
Öyleyse kalkın
Bir bardak çay koyun
Günaydın sevgilim...
Kokusu sen
Serinliği sen
Öylesine güzel bir rüzgâr dolduruyor ki yüreğimi
İçimde seni sonsuzlaştırıyor
Senin şehrinden geliyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!