Bir mum yanıyordu masanın üstünde.
Az da olsa ışıtıyordu etrafı.
Sanki ızdıraba bürünmüş gibi,
Yaşlarla doluyordu dört bir yanı.
Donuklaşan karın yağmurla kaybolduğu gibi,
Yeri gelir övülür
Zaman zaman sövülür
Bazenleri dövülür
Ne çilekeş analar.
Tepki alırım bilirim
Seninle bir ağaç altında geçti,birkaç saatimiz.
Ömrümüzün en güzel günü diye yazdık anılarımıza.
İsterdim hiç geçmeseydi vaktimiz,
Götürmeseydi seni bir yana,beni bir yana.
Belkide birdaha buluşamayız diyordun,
Bir zamanlar küçücüktüm
Sen evimizde olmazdın çoğu zaman.
Uzaklarda olduğunu,geleceğini söylerdi Annem.
Akşamlar olurdu,gündüzler olurdu
Sen gelmezdin Baba.
Izdırap ağlatmasın seni.
Dökme yaşlarını hüzün anında.
Dertlere de,dertlere de sabret
Elbet ağlayacaksın,
Göklerden boşalan yağmur seli gibi,
Yaratanın ismi anıldıkça.
Acılar vardır uzunca kalır yerinde
Hiçbir sevinç,hiçbir mutluluk silemez.
Göz yaşlarını öyle derinden akıtırki
Kurumaz hiç,yıllar geçse de bir ömürce.
Paylaşıldıkça azalmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!