Binbir renktir, binbir insan, binbir tat
Böyle füzûn zenginlikte Manavgat
Surlarında ilmik ilmik işlenmiş
İpek Oyalı Mendildir Manavgat
Laledir, sümbüldür, ve de ahlât
Kulağım müzikte, yüreğim ağzımda
Bir sızıntı var, tam alnımın ortasında
Kırmızıdan daha âl,
Kurşundan daha acı,
Kokuyor; burnuma burnuma kokuyor;
Bu şarap pek bir baharatlı
Yokken varsın, varken yoksun
Karanlıklar altında güneşim
Güneşli bir sabah karanlığımsın
Bu ne biçim bir kanun tatlım
Yağmurlu günde şemsiyem oluyor
Yağmursuz günde bir kova suyum
Neden yankılanmıyor aynalar
çığlıklarımdan
Taş attım kör çukura;
Nerede suyun nefesi?
Kimdedir çare, nerededir özlenen?
Tomurcuk gonca kimden korkar da
Beni bana yeni gösteren
yeni bir mekânın
Zamanın zamansız olduğu
bir başka zamanın evladıyım...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!