Susmak gerekir bazen,
kaçtığın kalabalığa karışmak.
Altını,
üstüne getirmek
bilincin.. !
Ben umuda yelken açtıkça, rüzgar aksi yönden esmeye devam etti... Nereye kadar dayanabilirim bilmiyorum ama, ne zaman aynanın karşısına geçsem bakamıyorum...Gözlerimde vazgeçersem, beni öldüreceğini söyleyen bir kararlılık var.
Hayatta doğrular yanlışları götürür... Vazgeçemeyeceğin doğruların olmalı ki yanlış insanlardan vazgeçebilesin.
Dışarıdan bakılınca umursamaz, kendini beğenmiş, boş yaşayan ve özgüven patlaması yaşayan biri olarak gösterir sizi; evet. Bırakalım da öyle olsun. Birileri bu yüzden suçlayacaksa sizi bırakın suçlasın. Eğer biri çıkıp da neden böylesin demiyorsa size, bırakın gitsin. Gitsin.
Hayatta hiçbir şey senden daha değerli olamaz demişti hocam. Seni senden başka kimse, senin kadar düşünmez demişti. Evet öyle, bazen başkalarını o kadar çok düşünüyor ve önemsiyoruz ki kendimizi hep ihmal ediyoruz.
Çevremde yanlış insanlarla karşılaştıklarından şikayetçi olan o kadar çok arkadaşım var ki, bu sayının çokluğu bana şunu farketmemi sağladı “ sorun yanlış insanlarda değil (çünkü onlar yanlış insan değil ve onlarda aynı sorunun muzdaripleri) biz doğrularımızı belirleyip duvarlarımızı örmüyoruz ve her geleni bizim için geldi sanıyoruz. Oysa o sadece oradan geçiyordu.
Ne kadar bakarsan bak
beni göremeyeceksin dedim.
Aksine
her gün görüyor beni,
ama bakamıyor...
Her yetişkin bir katil olarak devam eder hayatına, öldürdüğü çocuğa inat...
Hızla yok olan 'insanlık, ayıbı' ört bas edercesine yerleştiriyor sokaklarımıza. Ve yalanla komşu, ihanetle dost bir hayat sürerken; okeye dördüncü aradığımız dost sohbetleri, yerini yalnızlıkla oynanan tavla müsabakalarına bırakıyor.
Ve ben, her gece uyumadan tecavüz ediyorum ruhuma; ve yeni bir ölüm hazırlıyorum doğacak çocuğuma.
büyük bir hastalık gibi yayıldı bedenine,
ihanet...
önce gözleri görmez oldu beni,
sonra hiç bir dediğime kulak asmadı.
dudaklarında başka bir tad vardı
ve hissetmiyordu dokunuşlarımı.
Bazen,
dur dememek lazım...
İzlemek usulca,
ta ki bir nokta büyüklüğüne erişince.
Gittikçe küçülen,
küçüldükçe büyüyen içimde...
Çukuruna gömdüm
son buseni,
yanağımın.
Gam, zemin sanıp
yerleştin sormadan..
Seni kendimden korumak için, kendimi seninle öldürdüm... (Aşk Ruleti)
Ben bazen sen olabiliyorum... Kaçıp gidiyorum kendimden. (Aşk Ruleti)
Yüreğimin kafasına dayadım aşkı... (Aşk Ruleti)
İçimde ki isimsiz kadın
Mutlu musun bugün…
Yok ki senin bir adın
Söyle seni ne diye çağırayım
İçimde ki kimsesiz kadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!