Aşkımız bir seyyar satıcının
gevrek simitlerinde kaldı.
Susamlarımız savruldu,
bilmediğimiz kaç el dokundu bize.
Kirlenmişiz, gören yok,
İstanbul'un sokaklarında.
Koşuşturma içinde savrulduk,
tezgâhta unutulan kırıntılar gibi.
Gürültünün arasında, sessizce,
kirli ellerin izi kaldı bizde.
Belki bir serçenin gagasında,
belki bir çocuğun avuçlarında.
Ama biz hep orada kaldık,
bir seyyar satıcının gözlerinde.
Hiç fark edilmeyen eski bir hikâyede,
İstanbul'u gezdik beraber.
Bir gün Tophane, bir gün Gülhane'de.
Sonra ben tezgahtan düştüm,
Nazım'dan yagidigar,
bir ceviz ağacının altına—
sen kaldın, göremedin, gittin.
Kayıt Tarihi : 11.4.2025 23:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!