Efkar bastı yüreğimi dört bir yanım hatıra
İçim buruk kalbim kırık her taraf hüzün dolu
Yürüyorum tükenmiyor ömrümün çile yolu
Her hücremde seni hissediyorum,
Yine seni yaşıyorum İstanbul’um.
Geceye bürünmüş nazlı bir gelin gibi,
Her tarafın kopkoyu bir aydınlık,
Deli saçması gündüzlerden uzak,
Garip hayatımda bir kere sevdim
İlk göz ağrım idin aklımı verdim
Sevda tokadını o zaman yedim
Aklımdasın benim bir tanem canım
Bir baktım gözüne bakmaz olaydım
Gezdim durdum, şu koskoca alemi,
Bir eşsiz duygunun esiri oldum,
Garip aşıkların derdi bende mi?
Ben mi, aşıkların garibi oldum.
Ne anılarımız, ne maceralarımız olmuştu
Üç yılın içine ne sevgiler,ne mutluluklar,
Ne hüzünler,ne ayrılıklar, sığdırmıştık
Nede olsa meslek liseliydik
Meslek liseli olmak ayrıcalıktı
Esmer tenin, inci dişin, kıvrım kıvrım saçların,
Sürmeli göz, kiraz dudak, keman gibi kaşların,
Gençliğinin baharında, yirmisinde yaşların,
Böyle güzel olmaya hakkın var mı kız senin?
Uzun boyun selvi gibi süzülür,
Acımasız duyguların esiri olmuş,
Düşünce denizinde, fırtınaya tutulmuş,
Kimliği belirsiz mekanlara savrulmuş,
Sarsılmış, titremiş, coşmuş, tutuşmuş,
Ama eğilmek nedir, bilmeyen bir adam.
Bu bankta üç kişiydik biz
İzzet gideli iki ay oldu
Halbuki en gencimiz oydu
Yanında kim yatıyor acaba
Onunda kafasını ütülüyormu
Anlattığı şeyi unutup
Ayrılık dediğin, bir acı hapmış,
Onu da ben gibi, garipler yutmuş,
Hasretle yalnızlık, elimden tutmuş,
Çek götür bakalım, son durak nere,
Ölmüşüm ben zaten, bilmem kaç kere.
Hayrola arkadaş, neden yalnızsın,
Derinden derine düşe dalmışsın,
Gecenin bu vakti yaya kalmışsın,
Hayattır, zalimdir, takma arkadaş
Hele bir sigara yak be arkadaş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!