ŞEYTANIN ŞATOSU
SIRAT KÖPRÜSÜNDE KARGAŞA VE YER KAPMA SAVAŞI,
TAM ORTASI, KÖPRÜNÜN SAĞ TARAFINDA ŞEYTANIN ŞATOSU... İKNA ÇABASI CEHENNEME!
OYSA;
YUNUS'UN DEDİĞİ:
SIRAT KILDAN İNCEDİR, KILIÇTAN KESKİNCEDİR
VARIP ÜZERİNE EVLER YAPASIM GELİR.
….
Korkunç kalabalık, korkunç başıbozuk çaresizler
Yığılmaya başladılar köprüye
Allah son sayıda izlemiş
Di
Sonsuz zamanın şimdisinde
Aradığı bir şey
Şey
“şey”
Hani
Şey,
Kim yaklaşabilir yakınıma?
Acımasız olmayı bilirdi, altta gayya
Topunu yok etmek; sonsuz yıldızlar ve galaksiler
Bir an durdu.
Hiç mi yüreğimden serpilip ekilemedi
Bu topraklara…
Oysa
Karşıda şeytanın şatosu;
Sırat köprüsünde göreve hazır bekler,
Bense ….
Nerelere yetişeyim.
Yaratmak ne kolaymış,
Oysa yaşatmak…
…
Ol der olur, yok ol demem
Ama
Yetişemem zalimliğinize
Koca bir dünya
Savaşlarınızı dinledim,
Öyle yordunuz ki beni
Size bırakmıştım oysa,
Ne isterseniz diye…
Ben mi acılar veririm hayata
Ben mi yarattım acıları, nefreti?
Ya siz benim içimden çıktınız,
Emin değilim
Ya da ben sizin içinizden
Ancak ben sizlerden çok yaşlıyım.
Yaşım
İlk yıldız
Parlamadan önce, çok önce
Birden var olduğumu anımsarım
Yalnız başıma, korkunç bir boşlukta
Karanlıklar içinde kendime arkadaş aradım
Bir ses,
Karanlıklar içinden,
Ol de olur,
Sessizlik içinde derin bir ses, yine
OL DE OLUR.
Karanlığın ve yalnızlığın içinde
Ne istediğimi düşünmeden
Ve karanlık onca
Bir an düşündüm
OL DE OLUR
Kim dedi kimdi bilmiyorum
Ama
Çok yalnızdım
Nereye gidebilirdim,
Arkadaşsız ve sonsuz yalnızlık;
Ve
O
Ses
…
Ol
De
Olur…
Hakan Karaduman
Kayıt Tarihi : 27.5.2025 19:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!