Âşıkların kalbi kenz-i Rahmandır
Kalb-i âşık evvel sani değildir
Bu sim anlayan ehl-i irfandır
Bilmeyen ma'rifetkânı değildir
Şeddadin cenneti şehr-i Aden'de
Asıl sermayemiz bir avuç toprak
Aşinasın sen bu sırra sevdiğim
Pervane şem'inin nuruna müştak
Bile bile Yanar nâre sevdiğim
Lisan-ı hal ile cümle dillere
Ayıptır ehl-i zevke bir hayat için savaş etmek
Seri vermek kolay billahi güçtür sırrı faş etmek
Dilersen bilmemek bilmek içinde bilmemek mümkün
Dilersen gülmek gülmemek içinde gülmemek mümkün
Evet ölmek dirilmek haktır amma ölmemek mümkün
Bahr-i aşka Hazret-i Nuh'un gemisi dalmadı
Hak bela tufanına ehl-i necatı salmadı
Aşkımız sazı bozulmuş bir makamı çalmadı
Yar başımdan aklım aldı gönlümü hiç almadı
Yaktı gönlümü bir güzel Tamuya hacet kalmadı
Baksam yüzüne bende olan göz tükenir mi
Ya sende olan böyle güler yüz tükenir mi
Vasfınla senin dilde olan söz tükenir mi
Bir yılda bahar kış ile hiç yaz tükenir mi
Bir mah gibi bir gün gece gündüz tükenir mı
Âlemde ölüm var ise öksüz tükenir mi
Behey gafil öleceksin bilmen mi
Azrail canını alsın almasın
Son deminde n'olacağın bilmen mi
Dünya dolu malın olsun olmasın
Dinle nasihatım can kulağın aç
Ben bu aşkın çilesini
Yanar çektim tüter çektim
Yedim gonca sillesini
Bülbül gibi öter çektim
Dizgin etsem gönül atın
Ben gedanın büküp belin cevr ile
Kametim endamım kaş eden etmiş
Âşık-perest olan şuha devr ile
Raz-ı derununu faş eden etmiş
Bu aşkın rahında yetmiş bin hicap
Aşkın hallolunmaz bir çok müşkülü
Vardır ermemesi evla ermeden
El uzatıp bağda biten her gülü
Dermemesi evla imiş dermeden
Kimi şahlık ister kimi vezirlik
(Seyrani)
Aşk sevdası başa bela
Yürü etti yollar bizi
Aşığım ben gonca güle
Ne zem eder eller bizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!