En parlak zümrütleri çaldım yemyeşil gözlerine.Seyiri hayran eden yüzünde hüzünleri gördüm. Dudaklarına tebessüm çaldım biraz gülümse diye, En kirli bakışlarını yıkadım. Hüznün yaş olup süzüldü yüreğimde. Bir mezar avlusunda yaşamayı hayat sandım.Temizlediğim siyahları susturmuyor ken beyazlar, ne var şu gecelerde bilmem..yarası olan da gecede olmayan da. Yaptıklarından utanırsın sandım. Uçurumlar çaldım ayaklarına tutunca düşmezsin sandım..sonra bir uyku çaldım gözlerine, uyandığında beni bulursun sandım.Titrerken şakaklarım koca bir dağ devrildi üstüme, bu enkazdan da kurtulurum sandım. Hep sandıklarım taş oldu yığıldı üstüme, O gece de öldüm sandım,sonra sandım diye bir cümle çaldım ömrüme. Ne çok sandım sanmaktan hiç usanmadım.
Senden sonra bir daha kar yağmadı memleketime, o çok sevdiğin gök mavisi şalını örttüm omuzuma..ufukta bekleyen kuşlaradır hitabım, ince ince dokunmuş rüzgar saçlarıma. Umutlardan ne haber? soğuk memleketim yazı görmedim,ağız dolusu kahkahalarım yok.Sıcak diyarlara uçan kuşlaradır hitabım, uzak iklimlerden ne haber?ben hiç yazı görmedim.Senden sonra gülmedim,ağlamadım buz kesti tenim, senden sonra sanki senden önce yaşamadım.. sonra nemi oldu? Özgür bıraktığım kuşlar, dağların yamaçlarında tutsak kaldı. Yüreğim kafes oldu, içinde hayalin kaldı.. ayakkabılarım eskidi giymek hayal oldu ,saçlarım ağırdı Ömür ziyan oldu,sonra nemi oldu?herkese hak ölüm bana uğramaz oldu.
Dumanlı dağların karlı yokuşları gibiyiz seninle
senin üstünde kar taneleri
benim çıkılmaz patikalarım
mevsimsiz iklimler gibiyiz seninle
ne yazımız sıcak,ne soğuk görür kışlarımız
baharlar hicranda,vuslat belki nasip
Zaman her şeyin ilacı derler;
ya ilaç bildiğin en büyük yaransa!
Bugün 70 satır şiir yazdım sana, her cümlesi kafiyeli.
Seni sevmek şiir tadında.
Kalemimiz kavi sanırdım.
Silinmeyen değilmiş akıttığım aşk,
Ahuzar etti derbeder sinem'e çektiğim her ne varsa
direnir oldu kalemler Arzu halimi yazamazlar artık kum fırtınasının sessizliğidir bu dizlerim de alışık yağmursuzluğa.. kaçı arsız,kaçı kör ,kaçı sağır ,kaçı yüreksiz bunların?toplanmışlar Menekşe kokulu bahçeme.. asırlar öncesinin yolcusuyum çaresizlik girdabında,sığınacak limanları mı yok
tek tek vuracaklar hançeri sırtıma
merhametim Sen şöyle dur!
aklımla baş edemeyeceksin bundan sonra
Unutmadım.
Gülüşünde uçuşan kelebeklerin renklerini..
Her kanat çırpmaları, yüksektirdi sesini kalbimdeki ezgilerin.
Unutmadım.. güneşin batışında çalan saksafon, eşliğinde yürekten kutsanan cılız bir ateşte harmanlamaya hazır aşk sözcüklerini.
unutmadim, yılların yorgunluğu çökmüş yüzümde çizgi çizgi hala bıraktığın izlerin.unutmak mümkün mü? unutmadım sarhoşu olduğum sesinin notası sol çalardı hep unutmadım unutmak mümkün mü?sol yanım aklımın sol köşesi.
Seneler sürüyor sanki her günüm,
vakit geçmek bilmiyor.
Zannetme ki seni bekliyor divane gönlüm,
gece olsa da ağlasam ben.
Sevdadan itilmiş omuzum,
her bir teli kâhırlı ağarmış saçlarım.
O soğuk duvara sırtımı dayayıp çöktüğü'mde anladım. Bir daha gelmeyeceğini,hasretinden prangalar eskiceğini tam orada anladım.Nasıl anlatılır söylenir ki bu? ruhum dizlerimi dövdü,ama bedenim durgun du.Terk edilmişlik çanları çalıyordu kulaklarımda, orada anladım.. kara bulutlar üşüşürcesine başıma, gözlerin nasıl kan ağladığını,kuraklık'ta orada başlamıştı.Bir insan yahut bir kedi gelse yanıma, sarılıp saatlerce ağlaya bilirdim.. gidişini anlatırdım, seni böyle severken kendinden mahrum edişini, uğrunda yaptığım fedakarlıkları anlatırdım göğsümde kabara kabara..orada başlamıştı kendimden de vazgeç'işim.Ben öylesine çaresiz'ken boynu bükük,selam vermeden geçmişti önümden dost bildiklerim,yine orada başladı yalnızlık serüvenim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!