bir mum var gecenin karanlıgında,
ışıl ışıl yanıyor
mahallenin ara sokaklarında.
tam sönmeye gelecek,
istese de bırakamıyor o illeti...
ve sonunda!
seni sende yaşıyorum sensiz,
sensizliği içime gömdüm çaresiz.
bir umut ver,
bir umut yeter.
Ben sen sen diye kendimi kaybettim.
yüregimi saldım daglara,
içimi döktüm yollara...
ellerimi açtım şükür ettim tanrıya
kalbim bomboş derken,
seni verdi bana.
adını koymadıgımız sevdanın peşine düstük
viran sehirler sırdasımız oldu
muavinler yoldaş...uzun yol seferlerinde
deniz sonsuz bir kumaş,
kesip cebime koyuyorum her sabah.
Adem Yavuz vapuru makasım oluyor
cebimden çıkarıp martıya veriyorum
o da mekik dokuyor
Asya ile avrupa arasında
gece yarısı çal kapımı yeniden
uyku sersemi olayım ki
kızmayayım gittigine
içeri gel deme aptallıgını yasayayım
sonra içki ver bana
o kadar cok ver ki
birden aglamak gelir içinden,
bogazın agrır,su ister canın.
iki damla yaş inmez gözünden,
bundandır hep,ağrır sol yanın.
geceye seni yazmak vardı...
karanlığı mürekkep yapmak
sana dair kurduğum cümlelere
yıldızlarla nokta koymak...
Dağlar çekiyor insanı,
denizlerde...
hele ikisi bir arada olursa
gitmezsek ayıp olur.
ev sahibi,
martıya...
yalnızlık benim en samimi dostum,
ama sen kara kedi gibi aramızı bozdun...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!