Elden uçmuş hayatın esintisi anılar,
Hücum edip hicranı saplamayın bağrıma!
Âh, gönlüme gönlüme darbe vuran sancılar,
Bu bitmeyen seferler ağrı katar ağrıma!
Ey hayata umutla bakan fidan nerdesin?
Serviler uğuldar öyle derinden,
Kuşatır her yandan beni bu rüzgâr.
Her an çağırıyor ötelerinden,
Benden beni ister şu garip mezar.
İçimde büyüyüp sonsuzlaşıyor,
Ben bir film izliyorum, çekilmiş eskilerde;
Belli belirsiz olmuş sahnelerin kimisi.
Gönlüm her sahnesini iyi görmek diler de,
Dönüp dönüp seyreder, yok bu filmim gibisi.
Bu kırılmış, silinmiş eski sahneler beni
Üşüyorum hayatın fırtınalı dağında;
Beyazlar giyinmişim düşkün gibi kış günü.
Isınmak istiyorum yüreğin sıcağında.
İnsan titreyerek mi geçirecek ömrünü?
Gezinmek istiyorum gönüller ülkesinde
Tekrar tekrar denedim de olmadı
Gelip gelip düğümlendim ben sana
Dolu almaz, boşa koydum dolmadı
Kördüğüm olmuşum bir anlasana!
Gönlümün buhranı, anaforusun
O bakışlar yeşil, şeffaf ve serin;
O bakışlar gökyüzü ulaşılmaz!
O bakışlar derin, yeşil karanlık...
O bakışlar yemyeşil okyanus!
O bakışlar çekiyor beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!