Sey Riza
Dersimlikiz yazmış
Bir asır geçti,
Ama senin sesin hâlâ yankılanır dağlarda,
“Ben teslim olmadım size, siz de bana olmayın”
diye fısıldar rüzgâr Munzur’un kıyısında.
Toprağa düşen sakalın değil,
Onurdur ey Pir Riza,
Her teline yeminli bir halk büyütür
Gözyaşından umut, küllerinden yarın doğar.
Dersim kanar hâlâ,
Ama diz çökmez,
Çünkü sen öğrettin bize
Boyun eğmeden yaş almayı.
Duruşun taş kesilir belleğimizde,
Ve her çocuk senin ismini öğrenir
Bir dağın eteğinde,
Bir çobanın türküsünde,
Bir annenin yaslı bakışında…
Bir halkı susturamadılar,
Çünkü sen konuştun en son.
Ve biz,
Senin uğruna sustuğun yerde
Haykırmaya devam edeceğiz.
Dersimlikiz
Kayıt Tarihi : 7.7.2025 01:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zaman 1937’nin soğuk sonbaharına yaklaşırken, Anadolu’nun yüce dağları arasında bir halk kıyıma uğruyordu. Toprak Dersim’di, direnişin adı ise Sey Rıza… Sey Rıza, yalnızca bir önder değil, bir halkın vicdanıydı. Pir, aşiret reisi, barışın, adaletin ve onurun sesi… Dağlara bakarak büyüyen çocukların hikâyelerinde onun adı vardı. O, çobanın sazında, annenin ağıdında, bir kız çocuğunun gözyaşında yankılanan efsaneydi. Devlet, Dersim’i diz çöktürmek istiyordu. Ama Sey Rıza’nın cevabı dimdikti: “Ben sizin yalanlarınıza, hilelerinize karşı çıktım. Zalimliğinize karşı çıktım. Bu bir suçsa, ben suçluyum.” Bu sözleri, darağacına yürürken söyledi. Boynu ipte, ama başı dikti. Çünkü o, halkına diz çöktürmemek için kendisi toprağa düştü. Fakat düşen bedeni değil, yükselen bir direnişti. İşte bu şiir, sadece Sey Rıza’nın değil; Her susturulmaya çalışılan halkın, Her yakılan köyün, Her isyan eden yüreğin hikâyesidir. Dersimlikiz, bu şiiri yazarken sadece bir geçmişi değil, kendi yüreğindeki isyanı da kâğıda döktü. Çünkü Sey Rıza, onun için sadece tarih değil, bir halkın aynasıydı. Ve her kim bu şiiri okursa, Dağların göğsünde bir çığlık duyar: “Ez tora hêşkon!”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!