Seviyor Mu, Sevmiyor Mu?

Hurilerden bir yârim var,
Ümitsiz, yaman bir halim var.
Erenlere sualim var:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Gelin bizde postu serin,
Dertler bende derin derin.
Ben diyeyim karar verin:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Erenler, şöyle buyurun;
Halimi O’na duyurun.
İster gidin siz de sorun:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Ben sorunca, “Bilmem ki” der;
İçin için, kıs kıs güler.
Bakışıyla yürek deler:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Tenhalarda buluşuruz,
Karşılıklı gülüşürüz.
Kumru gibi söyleşiriz:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Lütfedip bazen yaklaşır,
Kimi güler, şakalaşır.
Bir bakarsın başkalaşır:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Ela gözlerini diker,
Bin naz ile dudak büker.
Kaş kaldırır, omuz silker:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Bazen güler, neşe saçar;
Yanağında güller açar.
Kimi uzaklardan kaçar:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Ne desem kâr etmez ona,
Sinirlenir bazen fena.
Çalsa, bakmaz telefona:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Kederlenir, ufka dalar;
Tutunacak bir dal arar.
Uçan kuştan medet umar:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Bir gün aksiliği tuttu,
Kalem kaşlarını çattı.
Bir bardak su boca etti:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

Mazlumoğlu der, bitmedi;
Dertler başımdan gitmedi.
Buna hiç aklım yetmedi:
Seviyor mu, sevmiyor mu?

1998