Ah, bu nasıl bir muamma, içimde büyüyen,
Sağlığım yerinde, neşe dolu olmam gerekirken,
Her nefeste kapkara bir gölge beliriyor sanki,
Ölümün soğuk nefesi ensemde geziyor inanki...
Bu duygu, yabancı bir misafir gibi ruhumda,
Ne olduğunu bilmeden, kayboluyorum ummanda.
Bir yanı karanlık, bir yanı aydınlık bir oyun,
Sevildiğini zannetmek, garip bir hüzün...
Her şey, hayatın kırılganlığını fısıldıyor,
Kıymetini bil her anın diye hatırlatıyor.
Yüreğimde derinlerden sızan bir korku,
Gizemli manevi perde yavaşca aralanıyor...
Bu duygu, bir ayna misali, yüzüme bakıyor,
Geçiciliğimin resmini usulca çiziyor.
Beni sevgiye duyulan özlem mi tetikliyor?
Yoksa yalnızlığın sessiz çığlığı mı sarmalıyor?
Anlam veremediğim bir karmaşık duygu seli,
Bazen umut yeşertir, bazen hüzün emzirir beni.
Bir yanım yaşama sımsıkı tutunmak isterken,
Diğer yanım, her ne gelirse sessizce kabullenir...
Bu bilinmez duygu, bir yolculuk sanki içimde,
Kendimi tanımaya, anlamaya bir davetiye.
Belki de bir fırsat daha derin nefes almaya,
Her anın değerini bilerek hayata sıkıca sarılmaya...
Ne gariptir ki düşle düşünceyle ölümdür yeşeren,
Bir de yaşama sevinci var, içimde usulca filizlenen.
Sevildiğimi sanmak, bir teselli belki de,
Bir nebze yolumu aydınlatan bu karanlık dehlizde...
Bu gizemli hisle yaşamaya devam edeceğim,
Anlamını çözemesem de, onunla bütünleşeceğim.
Murat belki de hayat, bu tezatlıkların bütünüdür,
Hem sevginin aydınlığı, hem ölümün karanlık gölgesidir...
Kayıt Tarihi : 2.5.2025 22:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!