Sımsıkı sarıl İstanbul'a Alev,
Her bir ağacına Aşiyan'ın, Boğaziçi'ni selamlayan...
Savaştan dönmeyen kocasından umut kesen bir kadının
İpek saçlı oğluna son kez sarılması gibi!
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin tabii...
Cimrilerin mücevherlerini sevmesi gibi...
Çil çil parlarken Altınboynuz hele mayıs akşamları...
Lambanı söndürürken hüzünlen her gece
Çemberlitaş'ta bir ışığı eksilttiğin için.
Bir daha uyanamayacağını bilen biri gibi
Özle ama, serçe sesiyle uyanmayı
Dağınık saçlarını yastığa koyarken.
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin tabii..
İlk sevgilinle buluşmanın heyecanıyla
Emirgan kıyısında sulayabilirsin örneğin,
Yalnızlıktan ve kıştan korkup
Benzi sararan kasımpatıları.
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin tabi...
Aman ha özenme sevdası yarım kalmış mehtaba
Yüksekçe bir tepeden bakmasına bak ama
Sarayburnu'na bakarken burnun yükseklerde olmasın!
Bakma yedi tepe dendiğine
Dünya kadar tepe var aslında her biri dünyalara bedel..
Hiçbir saniyeyi ihmal etmeme hakkına sahipsin Alev,
Eski trenlere bin, illa üçüncü mevki olsun.
Bir de tramvaya, yer ver ama orada
Cevizlibağ dedin mi
Boşalır nasılsa aceleci katar...
Canım özlersin özlemesine elbet,
Kumruların konduğu bir levhada ismi yazılı memleketini evet; ama
Hangi yerin yıldızı görünür Allah aşkına,
İstanbul'un pırıl pırıl bahar güneşi varken?
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin elbet...
Emekleyen bir bebeğe bakar gibi bakıp dert ortağı ol,
Minnacık sorunlarına kaldırımı dolduran kalabalıkların.
Hem de kaybolup küf kokulu kütüphanelerde
Adalar kıyısında kendini bul.
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin tabi..
Barış önce kendinle, şişir şu yanakları...
Asırlardır araları açık iki hisar gibi
Sakın küs kalma aynayla.
Bak,gel benim sözümü bir de yağmuru dinle Alev,
Tıkılıp kalma dört duvar arasında.
Rüzgara uy, saçlarını tararken okşar
Sonra senin alnını pullayıp gönderir seni
İstiklal'in keman sesli ışıltısına...
Derken bir gün batımı kendini uzaklarda, Silivri'de bulursun.
Yaralı güneş sahilde kan ağlar o şehri terk etmenin acısıyla...
Bir de yağmuru izlerken gökkuşağına rastlarsan Şile'de,
Şöyle denize nazır bir yerde,
Ateş bacayı sarar zaten,tamamdır...
Sever miyim İstanbul'u da ne demek, seversin elbet...
Meşhurdur deli misin,sevilmez mi İstanbul'un kız, kulesi
Daha bir yakar içindeki sevgi ateşini her yağmurda Alev,
Beyazıt'ın Galata'ya yanık Yangın Kulesi!
Kayıt Tarihi : 9.4.2006 19:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

10 üzerinden 9
Bu yarışmada bir sürü şiir gördüm ancak böyle şiir okumadım.Çok güzel anlam incelikleri yarattınız.Bu çok hoşuma gitti.
10 üzerinden 9
Bu güzel şiir için Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (5)