On gün geçti hala, senden mektup almadım,
Neler çektim ben neler, gelmediğin on günde,
Gözlerim açıktı hep, rüyalara dalmadım,
Gözün kör olsun mektup, kahrolasın postacı.
İlk değil ki son olsun, tattırdığın bu acı.
Kaç gün kaç saat yaşar, kelebek bilir misin?
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
candan tebriklerrrr
* Duygu yüklü hasret kokan dizeler...Sonsuz kutluyorum...*
Yaşanan merakı ve acıyı güzel anlatmışsınız...
Kaç tomurcuk gonca, kaç gonca güle çevirdi?
Kim bilir kaç gül soldu? gelmediğin on günde?
Nicesi yere düştü, kaç başak boyun devirdi?
Gözün kör olsun mektup, kahrolasın postacı.
İlk değil ki son olsun, tattırdığın bu acı.
Yoldan gelecek olanı beklemek ne zordur.Kaleminize sağlık.Tebrikler.
Şiir güzel.İlk iki beşlikten sonraki iki beşliklerde ve hatta son beşlikte de(onda çok az)Nir yeniden değerlendirme ve akıcılığı koruma ve sürdürme açısından yeniden bir çalışma yapmanızı öneririm.Yani oralardaki dizelerin de ''Kim bilir kaç gül soldu?gelmediğin on günde'' deki dizesi gibi yumuşak ve yağ gibi olmasını öneriyorum.Bakınız bu çok güzel.Boyun devirdi yerine Boyun Eğdi derseniz daha güzel geliyor biz okuyanlara ve daha bir tad alırız o zaman.Tabi çocuk sizin.Boynunu eğdirmek de boynunu devirmek de size ait.Biz sadece bildiklerimizi söylemekle mükellefiz.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta