Gökyüzü dumanını içine çekiyor
Gri rengi andırıyor.
Kızgınlıklarını kusacak sanki
Üstümüze buram buram sel olup gibi
pişmanlıklar yağdıracak..
Tedirgin oluyorum
görünen gerçeklerinden
Fırtına ki içimi ürpertiyor
Tutunacak dal bırakmıyor...
Ne bir sevgi
ne de bir sadakat...
Yıktıkça yıkıyor,
savruldukça savruluyor...
Uyanmak bilmiyor ki
iki çift dudak
Biri hep önceden gidiyor
Gözler gördüğünü rüya sanıyor
Ruh bedende can çekişiyor
Yollarını ayrılıyorlar
Özgürce süzülüyor ruh
Bir ağacın yapraklarından dökülüyor.
Mezar taşına karışıyor deniz.
İlk baharda yanlış bir zaman da
Beliriyor kardelen.
Bembayaz kar gibi soguk bedende
Titrek pişmanlık
Hayata dur diyemeden gelen veda zamanı
Güneşin dansı ve son sevişme.
Sonu gelmeyen gündüz aydınlık veyahut ışık
Gözlerinden akıyor.
Ruh; kalbinde beliren o koyu kahve çılgınlığında bir gül,
Batıriyor dikenlerlerini
Veren de mi suç
Yoksa kanayan o ellerde mi
Ruhta mı suç
Seven ve sevişen de mi ?
Kayıt Tarihi : 28.11.2017 04:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)