Sevgi ırmak ırmaktı kapkara gözlerinde
Âlemlere rahmetsin şefkatli yüreğinle
Doğar doğmaz secdede hakkı zikredişinle
Küçücük bir bebekken ümmetim deyişinle
Sevdasın sen Efendim sevenlerin gönlünde
İlmek ilmek dokunan aşktın Hz Hatice’de
Heyecandın meraktın Hz Ali’nin gözünde
Can sunulan yürektin Hz Ebubekir’inde
Âşık olunan sultandın Hz.Ömer’in kalbinde
Sevdasın sen Efendim Hz. Zeyd’in yüreğinde
Taşlar ki zikre geldi mübarek ellerinde
Ağaçlar bile yürüdü emir verdiğinde
Kuşlar selam verdiler ilk vahiy geldiğinde
Ay ikiye bölündü işaret edişinle
Sevdasın sen Efendim varlıklar aleminde
Hurma kütüğü bile ağladı sensizliğe
Mübarek ellerinle sustu da birdenbire
Hüzün dolu gönüller garkoldu o an sevince
Âlemler sayıkladı ismini hece hece
Sevdasın sen Efendim sana yanan kalplerde
Ashabın kalpleri durmazdı hiç yerinde
Çıkacak sanırlardı seni gördüklerinde
Cennet oluverirdi mübarek ikliminde
Doyamazlardı sana her zaman görseler de
Sevdasın sen Efendim ashabının kalbinde
Ay gibi doğuverdin karanlık gecelere
İsmin ezelden beri yazılıydı göklerde
Allah Azze ve Celle aşktı senin gönlünde
Alemlerin sahibinden hediyesin bizlere
Sevdasin sen Efendim Rabbimin nezdinde de
Öyle şefkat doluydun kıyamazdın ümmete
Dua dua yağardın yaş dolu gözlerinle
Ummanlar kadar derin sevgi vardı kalbinde
Ömrünü verdin ümmet Rabbini sevsin diye
Sevdasın sen Efendim ümmetinin gönlünde
Kin bürümüş gözlere nur oldun birdenbire
Can sundular islamla şereflendiklerinde
Başka sevda girmedi gözlerinin içine
Herşeyden kıymetliydi saçının teli bile
Sevdasın sen Efendim nur bulan gönüllerde
Güzeller Güzelinden bir lütufsun ümmete
Nur oldun gönderildin rahmet oldun bizlere
Lâin şeytana bile ümit oldun yerinde
Mahrumiyet yoktu hiç risâle penâhinde
Sevdasın sen Efendim can sunan yüreklerde
Sümeyye şehit oldu hiç korkmadan yolunda
Bilal işkence gördü koca taşlar altında
Musab Hakk'a yürüdü adın için Uhut'ta
Hamza adın uğrunda kanatlandı sonsuza
Sevdasın sen Efendim aşıklar vatanında
Ashabın arkadaştı Asr ı Saadet devrinde
Kardeşlerim dedin hep Ahirzaman ümmetine
Sevgin uzandı on dört asrın ötelerine
Bizi de bekle n'olur mahşer günü kevserde
Sevdasın sen Efendim ezelden ebedlere
Saçların beyazladı bir gece birdenbire
Hud mürselat süresi kor oldu yüreğinde
Düsünürdün ümmeti halleri ne olur nice
Azrail geldiğinde ümmetim dedin yine
Kurban olsun Efendim, ümmetin izlerine..
Ebû cehil dökünce deve işkembesini
Fâtıman koştu geldi dağlandı ciğerleri
Ağlama kızım dedin onu ettin teselli
Rabbim muvaffak kıldı etmedi zâyi seni
Sevdasın sen Efendim hüzünlü gönüllerde
İslamı tebliğ için Taife gittiğinde
Cahil kesim taşladı kaldın kanlar içinde
Tamam deseydin eğer helâktı o şehir de
Ama sen kıyamadın dua ettin yine de
Sevdasın sen Efendim şefkâtlî yüreklerde
Hane i saadette fevkalâde bir eştin
Hatice'nin goncası Aişe'nin gülüydün
Eşlerinin gözünde tıpkı bir mücevherdin
Evlatların için de manevi bir servettin
Sevdasın sen Efendim ailenin gözünde
Ahmet ismin semâda Muhammet ismin yerde
Bilir seni kâinat şaha kalkar emrinde
İki cihan âmâde senin isteklerine
Nazın geçer daima varlıklar âleminde
Sevdasın sen Efendim yaratılan herşeyde
Her sözün inci mercan bir anahtar hükmünde
Cennet kapısı açar benzeri yok âlemde
Rahman tecelli etti nurdan pak o gönlünde
Yürüyen bir Kuran'dın eşşizdin yeryüzünde
Sevdasın sen Efendim ismin anan dillerde
Gönül gözü açılır ismin her anıldıkça
Günahlar da dökülür sevgin ile yandıkça
Cehennem nârı söner gözyaşları dökdükçe
Mevki makam verilir izinde yol aldıkça
Sevdasın sen Efendim dünya daim döndükçe
Kayıt Tarihi : 18.4.2018 16:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!