Hani kalbin ateş değmişçesine yanar ya
Hani ismi geçince burun kemiklerin sızlar ya
Hani olur olmadık zamanlarda hatırlarsın da
Gözlerinden gayri ihtiyari üç beş damla yaş akar ya
Hani odanda sessizliğin çığlıkları yankılanırken
Odanı bir nota uğultusu kaplar ya
Mazinin tozlu yapraklarında kaybolursun da
Dudaklarında anlık bir tebessüm oluşur ya
Hani geceyi sabaha bağlayan gecelerde sigara dumanlarında kaybolurken
Yüreğinin sessiz çığlıklarında boğulursun ya
Hani zaman denen değirmende öğütülen un gibi bembeyaz saçlarınla
Hayat fırtınasında savrulurken
Sığındığın ışıksız yalnızlık kuyularında
Bir başına çaresizliği yudumlarsın ya
Hani hiç durmadan yazarsın da
Sonra biri okur korkusuyla yakarsın ya
Aslında anlaşılmak mesele değildir de
İnsanların acıyan bakışlarıyla karşılaşma korkusu içini yakar ya
Pişmanlıklar, ah keşkeler kalbini devamlı rahatsız ederken
Kaybettiğin zamana yanarsın ya
Bu da geçer diye beklerken
Hiç bir şey geçmez
Ve sen zamanın akışında kendini, yolunu kaybedersin ya
Sen unuttum deyip inadına inkâr etmeye çalışsan da
O bir şekilde her haliyle kalbinde yaşar ya
Aslında bu sevdaya tutuklu kaldığının resmidir
Ama sen bir türlü kendine itiraf edemez
Kendini, kendi söylediğin yalanlarla kandırmaya çalışsan da
İçin için yanarsın ya
Bu sevdanın sendeki halidir
Sen sadece kabullenmek istemezsin...
©
16 Mayıs 2025
10:08
Kayıt Tarihi : 16.5.2025 13:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!