Aşk,
ölüme gülümsemektir;
Sevdiğimizden ayrılıp,
Giderken en sevgiliye doğru...
Geriden izlemektir.
Sevgili çağırdı diye gözyaşlarını gizlice dökmektir. Prangalı ayakları ve kelepçeli elleri umursamadan,
Demir parmaklıklar arkasından,
İki çift nemli göz ile konuşmaktır,
lisan-ı aşk ile...
Sen Nil’in kıyılarında büyüyen Musa!
Sen Firavun sarayında Musa büyüten Asiye!
Bir aşk destanı yazıyorsunuz ölümünüzle...
Ölümünüz uyanışa gebe!
Öyle sancılı bir süreç ki bu, ardından Musa doğacak... Ve yükselecek İslam’ın gür sedası göklere doğru... Firavunlaşmış zihniyetin üstüne çökecek,
Bir zemheri soğuğu...
Darağacına gülümseyen gençler görüyor gözlerim. Gözlerim ağlayın; tükenmekte ve bitmek üzere sözlerim.
Sevda kuşları uçuyor en sevgiliye doğru,
Büyüyor Musa büyüten annelerin hicranı...
Ve büyüyor bir şir pençe gibi, içimde, içinde.
Son bakışında gizli olan anlam...
Ve o anlamda gizli aşka takılı göz bebeklerim...
Bu Şiir Sığınak Edebiyat Mecmuası'nda Yayımlanmıştır.
Kayıt Tarihi : 1.12.2019 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Abdulhamid Amidî, Sevda Kuşları, Sığınak Edebiyat Mecmuası, Sayı 5 (Eylül-Ekim), 2019.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!