Sessizliğe Sesleniş
Yankılanan feryat, bil ki hepimizin sesi,
Ne bir yalan ne de yorgun bir nefes, hepimizin çilesi.
Güneş doğsa da gece, içimizde bir sır perdesi,
O kırık dökük ten, bil ki binlerce canın kafesi.
Ne el uzatılır ne de gönül dokunur, biliyorum bu doğru,
Lakin her vuslatın ardında da derin bir hüzün koru.
Gözünün feri sönse de, o bakış bin kitaba sığar,
O dilsiz çığlık, hançer değil, ruhun en saf ayarıdır.
Gölge ve sisli ayna, hepsi birer yanılsama,
Zindan, senin değil, tüm dünyanın gönül yarası.
Ağlama, fısıltın bile haram olmasın bu meydana,
Çünkü en büyük güç, o içindeki ağır duruşta.
Ne erir, ne boğulur, bil ki o yük senin değil,
O dert, sadece bu dünyanın geçici, ince teli.
Sessizliğin hükmü, bir sırra değil, bir güce çağırır,
Çünkü ebedi sükûneti yazar, sonunda kalemsiz şair durulur.
Kayıt Tarihi : 9.10.2025 04:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!