Sınıf Sahnesi: Gülmenin Pedagojik Doğuşu
Dersin başıydı. Zeynep güldü. Ama bu sıradan bir kahkaha değildi—bedenle yankılanan bir kıvımsal salınımdı. Biyolojik basınç, duygusal doyuş, fiziksel seğirme... sonuç: sıvı! Tuvalete doğru koştu, sınıf dondu. Ama dönüşünde en yakın arkadaşı parmaklarıyla sadece “5” dedi. Ne tepki, ne ayıplama. Sadece sayı—anlayışın sessiz ifadesi.
Tahtaya öğretmen şunu yazdı:
“Gülmek bir özgürlüktür. Ama bir başkasını ağlatacaksa bu bir kıvımsal katliamdır.”
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Devamını Oku
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.