Sesler...
Sesler duyuyorum yollardan gelen
Parke taşlarından fışkıran adımlar görüyorum
Rüzgâr görüyorum koynumu üşüten
Bir nefes alış hızıyla çarpılan kapılar duyuyorum
Titreyen parmaklar, terleyen alınlar ve daha neler...
Şimdi gel bana gir içeri
Sigaranı söndürmeden, ayakkabılarını çıkarmadan
Gel ve bendeki dağınıklığı yerinde gör
Başkasından duymadan, sana anlatılmadan
Gel gir içeri benden.
Kapıları çarparak.
İçerisi soğuk
Hayallerimi yak ve ısın
Otur bende ve doya doya izle kendini
Sesleri dinle...
Kalbimdeki ayak seslerini...
Kapıyı çarptıktan sonra sustum,
Yuttum tüm cümleleri tüm kelimeleri
Durdum ve denizde yürüyen balıklara daldım
Oysa ben boğulmuştum gözlerinin neminde
Yanağındaki çukura düşmüştüm sarsılarak
Gözlerimi bağladım, dilimi tuttum ve,
Sustum...
Acın aşım, kederin düşüm oldu gittim.
Gittim! ..
Arkama bakmadan yola düştüm.
Düştüm! ..
Bıraktın ellerimi yaramı sensiz gömdüm.
Kayıt Tarihi : 28.5.2007 21:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!