Ey Nebiler Nebisi!
Bir derde düccar oldum
Senden başka yar edindim
Başkasını senden çok sevdim
Hatasız kul olmaz Ey Nebi!
Affet beni…
Yokluğumun resmi
Vazomda susuz kalan gülümün
Kuruyuşu olacak
Akvaryumda yemlenmeyen balıklarımın
Çürüyüşü olacak
Mutsuzluğumun resmini
Nedir bu aşk vebası
Ağlatan inleten öldüren
Yakan bitiren titreten
Celladına bile güldüren
Nedir söyle ey mecnun!
Başımıza sen sardın bu illeti
Cananda can oldum canda canan
Canansız canı can bilmez idim
Cananın gözlerinde canlandım
Canan giderken ne can bıraktı ne de canan
Benim adım –siz
Şimdi –siz de ne dersiniz
Anlatayım hissiz
Evinde uzaklarda gurbette bir evsiz
Okuluna gitmeye çalışırken meteliksiz
Kapılmış rüzgarına sevdanın pervasız
Bugün hüzünler önümden geçti
Umutlar terk etti beni
Mutluluklar el sallayıp kaçtı
Yalnızlığımla baş başa yudumladım şarabımı
Mahçup bir cellat gizli bende
Tek celsede hüküm verdim düşlerime
Bir dalın üstünde boynu büküksün
Bırak gözyaşların toprağa düşsün
Duruşun hazin,gözlerin hüzün
Kokar da durur keskin bir geceden
Biliyorum sevdalısın
Görüyorum yaralısın
İki metre boyunda
Bir metre eninde
Toprak damlı odanda
Ne de güzel uyursun sevdalı şairim
Savrulur sarı kuru yapraklar
Turnalar uçar semalardan sıralı sıralı
yağmur yağmurdu gözleri
sel gibi boşanıyordu kanlı yaşlar
nerdeydi şimdi...
kara bulutlar kaplamıştı içini
kasvet kasvet...
buğu buğuydu gözbebekleri
Uzaklarda varlık yokluk savaşını verirsin
Bağrın mayınların kucağı olmuş
Evlatların senin için can verir
Tüm kardeşlerin sana ağlar
Sen de sana uzaktan bakan kardeşlerine…
Canımız sana fedadır Çeçenyam!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!