Servet Suner Şiirleri - Şair Servet Suner

0

TAKİPÇİ

Servet Suner

yıl1992 gittim İSTANBUL a yazdım bir şiir
sene 2006 kalan tarihi eserleri bir daha gezeyim dedim ölmeden
1992 deki günler canlandı gözümde bir bir
o zaman aaaahh! İSSTANNBUUUL......
kalmışsın masallarda demiştim.
ne yazık ki artık o masallarda unutulmuş.

Devamını Oku
Servet Suner

VARLIK İLE YOKLUK
Güzeli gördü gönül gençliğinde
Bir sevdalı bulut oldu kendi kendine,
Bir kul bile görmedi şimşeğini,
Ve,
Hissetmediler yıldırımın düştüğünü

Devamını Oku
Servet Suner

İnsana güvenme, bir dağ sanıp dayanma! .
Yerini, yurdunu,haddini bil,
Kendine yakışanı, yapman gerekin bil! ! .
İnsanoğlu “Çiğ Süt Emmiş” derler.
Bakarsın akrandaki bir dağ değil,
Bir kum yığını olur,peynir gemisi misali.

Devamını Oku
Servet Suner

Gönül dağının zirvesindesin,
Ruhumdaki şelalenin sesindesin,
Gözümün bebeğinde,ömrümün özündesin,
Bilmiyormusun hala sen neredesin.

Devamını Oku
Servet Suner

Geçmişe duyulan özlemin sebebi; Sona yaklaşılıyor olmasıdır.
Her ne kadar,her son,bir başka başlangıçtır derlerse de değişikliklerin ne getireceği bilinmediğinden tedirginlik verir.
O yüzden,sırf o yüzden yaşanmışların kötü olanı bilinmeyen gelecekten daha iyidir.
Çünkü o yaşanmış ve geçmiştir.

NOT ŞİİR DEĞİL.

Devamını Oku
Servet Suner

İÇİMDEKİ FIRTINA

Hayat düğümleniyor boğazıma,
Duruyor, bekliyor, yutkunuyorum,
Geçmiyor.

Devamını Oku
Servet Suner

Umutlar şaha kalkmış,
Hayaller dört nala.
Azgın bir nehir sanki hayat,
Sanki bir şelale ömür.
Nehrin amacı denize ulaşmak,
Denizin niyeti ise umman.

Devamını Oku
Servet Suner

Bir şehrin tam orta yerinde ben,
İnsanlar etrafımda karınca gibi kaynıyorken,
Ve ben.. dünyanın uçsuz bucaksız bomboş,
Öbür yüzünde yapayalnız bir başıma,
Bir kule yaqtım gündüz gözüne,
Girdim gecenin karanlığında içine,

Devamını Oku
Servet Suner

Bu hafta sonu havayı bir insanla bütünleştirdim adeta.Bir insan düşünün; her şeye sinirleniyor,diyelim hızlı,hızlı gederken kapının kolu(tutamağı) elbisesinin koluna takılıyor ve onu çekiyor
Veya giderken ayağına halının ucu takılıp onu sendeletiyor gibi çok ama çok basit şeyler çileden çıkmasına neden oluyor,fırtına gibi hissediyor kendisini o insan.biliyor bunların hiç biri bu kadar sinirlenmesine sebep değil.Hani bir ağlasa içini boşaltsa rahatlayacak sükûta erecek ama ağlaması içinde sebep yok,ne yapsın.Kafasının içinde gelmişi,geçmişi evirip çevirmeye başlıyor.Yok rahmetli
şöyle yaptıydı,yok filanca şunu yaptıydı da ondan böyle olmuştu,derken gözpınarları muslukları zorlamaya başlıyor.birden iri,iri damlalarıyla yağmur pencerenin camlarını yıkamaya başlıyor.öyle bir güzel yağıyor ki anlatılamaz.
OOOhhh! be uzaktan uzağa gelen gök gürültüleri; koluna takıldığı için duvara çarpmasıyla badananın hafif bozulmuş haline yada ayağına takılan halının katlanmış olduğunu görüp o zamanlardaki halinin komikliğini düşünerek kahkahalar atmasını anımsattı.
İşte böyle,doğa ve insan dünyanın birbirini tamamlayan iki ayrı parçası.
Aşağıda gönderdiğim yazıyı okurken,bir ben değilmişim böyle hisseden diyecektim ki benden beterleri de varmış dedim

Devamını Oku
Servet Suner

Gönlüm; ruhumun umanına dalmış
Rotası belirsiz yol alıyor.
Hafiften birde meltem var,
Sevgi sahillerine uğruyor;
Burada ne inen var,nede binen var,
Öfke limanına doğru yöneliyor.

Devamını Oku