İtin çakalın günü gün olmuş
Günler gecelere inan dar olmuş
Sevdalar yalancı bir bahar olmuş
Her adımda bir it ezdim gül oldum
Yılmayan yıkılmayan dert elem olmuş
Zhan Asili'ye
Gurbet adlı zalimin çiçeği
Sen gül gibi kokarsın her gece
Bir papatya kadar asi dünyaya
Gurbet senden korksun bırak
Duygularım yenildi amansız hayatta
Kırıldı umutlarım acı bir hatırada
Üzülmek yitikliğin son noktasında
Ve unutulmak ilk hatırlama anında
Kaybetmeye alışmak her adımında
Üç ölümlü tek yaşamlı hayatlar
Yarınlardan umutsuz, günden kaygılı
Sesler ile boğuşan, bir o kadar sessiz
Görüntülerden ırak ve âmâ hayatlar
Yolların öğretlediği bir çok şeyler var
Ölümlerle yaşamayı bilmesek de
Bu yürekle dağlara çıkmak varmış
Alıp karşına garip bir dünya
Dağlarını yıkana kadar savaşmak varmış
Atatürk'e Özlemle
Kan ağlama vatan
Bak gelen var uzaklardan
Her biri yiğit akıncı
her biri çıkmış bin savaştan
Gecede geç belirsiz saatler
Havada kar donuyor buz üşüyor
Dışarıda yoktur kimseler
Köpekler duvarlardan ısı alıyor
Lambada ışık üşür iken
Ölümü anlatır gözlerin bana
Dalar giderim başka diyarlara
Yıkık boş sessiz sahipsiz bir şehre
Hani o ilk inşa ettiğimiz günlere
Elle göz göze geçen günlere
Bazen hayat yaşanılmaz oluyor işte
Tren yolculuğu gibi uzun raylarda
Çok sesli bir iletişim gibi yıldırıcı
Bir sonbahar öğle saati yaprakların;
Usulca rüzgarda yolculuğu misali
Hareketlerinin istemsiz çalışması takılıyor
Sana sırrımı yar etmem
Sofralara sunarsın
Bir yabana dar etmem
Hücrelere koyarsın
Sevgiliye yar olan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!